30 Ocak 2013 Çarşamba

Dar mini etek

2013 yeni sezon giyim elbise modelleri oldukça berekatli geçecek. Yeni moda Etek modelleri oldukça şık ve gösterişli. Renkli ve desenli tasarımlar geçmiş yıllardan çok daha farklı. Düz maxi, deri etekler, dantelli etekler, şifon etekler, birçok modelleri ile dikkat çekiyor. 



Ersoy Dede’nin sunduğu Bıçak Sırtı’nda bu hafta, son yapılan uyuşturucu operasyonlarından sonra bir kez daha mercek altına gelen ünlülerin renkli dünyasının perde arkası masaya yatırıldı.

Programa, gazeteci –yazar Tayyar Işıksaçan, oyuncu Bahar Öztan, magazin yazarı Sacit Aslan ve ünlü terzi Barbaros Şansal katıldı.

Barbaros Şansal bir takım ünlülerin paralarını başka yerlerden kazandıklarını ima ederken çarpıcı açıklamalarda bulundu.
 
Şöhret dünyasında kendilerine gösterilen yoğun ilginin sonucunda hayatlarında farklı arayışlarda bulunan ünlülerin renkli dünyasındaki perde arkası Ülke TV ekranlarında Ersoy Dede’nin sunduğu  Bıçak Sırtı’yla ekrana geldi. Programda Barbaros Şansal uyuşturucu kullanımı ve ünlülerin yaşantısına dair çok çarpıcı açıklamalar yaptı. Şansal ilk olarak Türkiye’deki alkol alışkanlığını değerlendirdi. Barbaros Şansal, “Türkiye’de yılbaşı gecesi tüketilen alkol miktarı bir yıldaki satışa yakın rakama çıktıysa alkolizm Türkiye’deki uyuşturucudan daha ağır bir tehlikedir. Çünkü alkolizmin sonunda uyuşturucuya gittiği yapılan istatistiklerde gözüküyor.” diyerek alkolün de uyuşturucu kadar tehlikeli olduğunu vurguladı.  Sosyal hayatıyla gittiği mekânlarda gençlerin kullandığı alkol miktarı karşısında dehşete düştüğünü söyleyen Şansal, alkol ve uyuşturucuyla savaşı birbirinden ayırmamak gerektiğini belirtti.

 TÜRKÇE’Yİ HİÇ KONUŞAMAYAN KADINLARI YILDIZ YAPIYORUZ

Tayyar Işıksaçan, bazı ünlülerin ‘güzel oyuncu, yakışıklı oyuncu’ olarak nitelendirilmesinin uygun olmadığını ünlülerin bazılarını havaya soktuğunu söyledi. Barbaros Şansal, bazı yarışmalardaki jürilerin niteliksiz olarak seçildiğini eleştirirken Ersoy Dede’nin “siz de çalıştınız böyle bir programda” şeklinde hatırlatması üzerine “Biz yetersiziz o programlar için” diyerek kinayede bulundu. İvana Sert’in ne dediğini anlamadığını ve 3 kelimeyle Türkçe konuştuğunu söyleyen Şansal, Hakan Akkaya’nın Armağan Çağlayan kimliğine bürünmeye çalıştığını söyledi.

FAZLA PARALAR KAZANAN MANKENLER “NEVRESİM MANKENİ”

Programın ilerleyen dakikalarında Ersoy Dede’nin, “Bir manken 1 milyon dolar villa alacak kadar kazanıyor mu?” sorusuna Barbaros Şansal, böyle paraların kazanılmadığını söylerken, fazla kazananların doğru yoldan bu paralara ulaşmadıklarını dile getirdi ve onları “nevresim mankeni” olarak adlandırdı.


YELEĞİN YAPILIŞININ ANLATIMI
Resimdeki Örneğin Tarifi ve Açıklaması.
 Üç Renk ip Ayarlıyoruz. Boyun kısmından başlayarak örüyoruz. 2.5 Numaralı şişimizle 80 ilmek atıp 2 Sıra Haroşe ördükten sonra 13 Er kollara, 30 ilmek öne, 24 ilmek arkaya gelecek şekilde ilmeklerimizi ayarlıyoruz. Daha sonra ayarladığımız yerlerden her ön sırada bir artırarak ve aralara renk katarak düz şekilde bel kısmına kadar örüyoruz. Ön sıra 45 ilmek olunca kolları başka şişe alıp örüyoruz. Kolları ördükten sonra bel kısmını koltuk altlarından 10 ar ilmek ekleyerek düz örüp yeleğimizi bitiriyoruz.
Hilal Cebeci twitter da Massiye açık açık davet yolladı.


29 Ocak 2013 Salı

Açın kızlar arayı



26 Ocak 2013 Cumartesi




Sık sık, azar azar beslenmek metabolizmayı hızlandırdığı gibi, yavaş yemeyi de sağlar. Aç kalmak ve öğün atlamak, bir sonraki öğünde hem hızlı hem de fazla yemek yenilmesine neden olur.

Kilo fazlası olanlar genelde öğün atlayarak, hiçbir şey yemeyerek sonuç almaya çalışır. Böyle bir davranış, vücudu açlıktan ölme paniğine sürükler ve ‘kıtlık’ moduna geçen metabolizma yavaşlar, yağ yakmak yerine tüketilen her besini yağ şeklinde depolama yoluna gider. Bu nedenle başta kahvaltı olmak üzere asla öğün atlanmaması ve 2.5 - 3 saatlik aralıklarla beslenilmesi gerekir.



Dünya Sağlık Örgütü’nün 2000 yılı sağlık raporunda şişmanlık, “vücutta fazla miktarda yağ birikmesi sonucu ortaya çıkan ve mutlaka tedavi edilmesi gereken bir sağlık sorunu” olarak tanımlanıyor. Aşırı besin alımı, yetersiz fiziksel aktivite, kalıtım, nöroendokrin etmenler, psikolojik sorunlar, cinsiyet, eğitim düzeyi, evlilik, doğum sayısı, sigarayı bırakma, alkol kullanımı gibi faktörlere bağlı olarak gelişen şişmanlık tek başına olduğu gibi komplikasyonları ile de yaşam süresini kısaltan ve yaşam kalitesini düşüren ciddi bir hastalık.

Komplikasyonları arasında ilk akla gelenler: Kalp-damar hastalıkları, hipertansiyon, şeker hastalığı, bazı kanser türleri, solunum rahatsızlıkları, karaciğer yağlanması, safra kesesi hastalıkları, eklem hastalıkları, adet düzensizlikleri, kısırlık... şeklinde sıralanabilir.

Çağımızın bu önemli sağlık sorununu çözmek için ne yapmalıyız? Her gün gazete, dergi, televizyon, internet gibi kitle iletişim araçlarında onlarca “şok diyetler” ile karşılaşıyoruz. Genel ilkeleri benzer olmakla birlikte diyet mutlaka “kişiye özel” olarak hazırlanmalı. Çünkü herkesin metabolizması farklılıklar gösterir, tıpkı parmak izi gibi. Öte yandan kilo fazlası olanlar genelde aç kalarak, öğün atlayarak, hiçbir şey yemeyerek sonuç almaya çalışır. Böylesi bir davranış, vücudu açlıktan ölme paniğine sürükler ve “kıtlık” moduna geçen metabolizma yavaşlar, yağ yakmak yerine tüketilen her besini yağ şeklinde depolama yoluna gider. Buna karşılık sık sık, azar azar beslenmek metabolizmayı hızlandırdığı gibi, yavaş yemeyi de sağlar. Aç kalmak ve öğün atlamak, bir sonraki öğünde hem hızlı hem de fazla yemek yenilmesine neden olur. O nedenle başta kahvaltı olmak üzere asla öğün atlanmamalı, 2.5 - 3 saatlik aralıklarla beslenilmelidir.