29 Ağustos 2013 Perşembe

 Eline palayı alıp sağa sola saldırmanın bi cezası yokmuş demek ki!

Gezi Parkı eylemlerinde elindeki palayla iki kişiyi yaralayan Sabri Çelebi, Sabiha Gökçen Havalimanı'nda gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Sabri Çelebi serbest bırakıldı.

Gezi Parkı olayları sırasında Taksim'de izinsiz gösteri yapan gruptakilere palayla saldırdığı iddia edilen Sabri Çelebi, savunması alındıktan sonra serbest bırakıldı.

HAVAALANINDA GÖZALTINA ALINDI

Gezi Parkı eylemleri sırasında elindeki "Zırh" tabir edilen bıçakla göstericilere saldırarak kendisine engel olmaya çalışan bir emniyet müdürünü ile bir göstericiyi yaralayan Sabri Çelebi, Sabiha Gökçen Havalimanı'nda gözaltına alındı.

GECEYİ CİNAYET BÜRO'DA GEÇİRDİ

Sabiha Gökçen havalimanında Fas’tan gelen bir uçaktan indiği öğrenilen Sabri Çelebi, kontrol noktasında bulunan polisler tarafından hakkındaki yakalama kararı gereği gözaltına alındı. Havalimanında işlemleri tamamlandıktan sonra Asayiş Şube Müdürlüğüne getirilen Sabri Çelebi, geceyi Cinayet Büro Amirliğinde geçirdi. Polisteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edildi.

Nisan ayında gördüğü tarihi düşüşten sonra toparlanmaya başlayan altın fiyatlarıyla ilgili her gün yeni tahminler gelmeye devam ediyor. Birçok analist fiyatların daha da yukarı tırmanacağını öngörse de, son dönemin en ilginç tahmini Citi Baş Teknik Analisti Tom Fitzpatrick'ten geldi.

'ARTIŞ HIZLANARAK SÜRER'

Fitzpatrick, altın fiyatlarının önümüzdeki dönemde hızla artacağını öngördü. 'King World News' isimli blogda yayımlanan röportajında Fitzpatrick, altının yeniden sağlam yatırım aracı olma yoluna girdiğini belirterek, bu trendin hızlanarak sürmesini beklediğini söyledi. Tom Fitzpatrick'in şok eden tahmini ise şöyle: "Gelecek iki yıl içinde altının 3.500 dolara çıkacağını tahmin ediyoruz."

1974 YILININ BİR TEKRARI

Fitzpatrick "Altın dinamiklerine bakıldığı zaman, (Nisan ayında) gördüğümüz düzeltmenin 1974-1976 yılları arasında piyasada yaşananlara çok benzer olduğu göze çarpıyor" dedi. 1974'te başlayan süreçte borsaların ayı borsasından çıkmaya başladığına dikkat çeken Fitzpatrick, altının ise aynen bu yıl olduğu gibi 55 aylık ortalamanın yüzde 14 kadar altına düştüğünü belirtti.

HİSSE FİYATLARIYLA BAĞLANTISI

Fitzpatrick, "Altın 1976 yılındaki dibi gördükten dört hafta sonra borsalar zirve yapmıştı. Bu yıl ise altın 1182 dolarla dip yaptıktan beş hafta sonra hisse piyasaları zirveyi gördü. Zirveden sonra hisse fiyatlarının düzeltmeye girmesiyle altın kendine geldi" dedi.

26 Ağustos 2013 Pazartesi

Seksologlara göre erkekleri iktidarsız yapan nedenlerden biri seksi giyimli kadınlar

Rus Psikolog Leonid Kitaev- Smyk, kadınların seksi kıyafetler ve davetkar hareketlerle tahrik ettikleri erkeklerle cinsel ilişkiye girmeyince, ereksiyonları boş giden erkeklerin yıllar içinde aynı olayı defalarca yaşayarak iktidarsız kaldıklarını açıkladı. Amerikalı seksologlar da başka bir araştırmada aynı sonuçlara ulaştı.

ABD`de iktidarsızlık ve erkek cinsel sağlığı konusunda 30 yıllık bir araştırmanın sonuçları geçtiğimiz günlerde açıklandı. Bu araştırma sonuçlarına göre 60 yaşının üstündeki erkeklerin ölüm nedenleri ne olursa olsun, ayrıca prostat sorunlarından muzdariptiler. Genç nüfus da birçok prostat sorunu yaşıyordu. 30 yaşın üstündeki erkeklerin yüzde sekseni prostat sorunları yaşıyordu ve iktidarsızlıkta bazen yaşanıyordu. Ancak Orta Doğulu erkekler, prostat kanserine yakalanmıyordu. Doktorlar önce bunun iklimsel olabileceğini düşündü. Ancak prostat kanseri ve iklim arasında bilimsel bir bağ bulunamadı. Sonra Arap diyeti araştırıldı ancak bu yemeklerde kanseri engelleyici bir özellik bulunamadı. Araştırmacılar en sonunda durumun kadınların giydiği kıyafetlerden kaynaklandığı sonucuna vardı. Orta Doğulu kadınlar muhafazakar kıyafetlerle gezerken, Avrupalı kadınlar mini etekler, askılı bluzlar ve yırtmaçlı elbiselerle geziyordu. Dolayısıyla yolda onları gören erkekler ister istemez uyarılıyor ancak bu arzularını giderecek seks imkanı bulamıyorlardı. Bu durum neticesinde erkekler tıpkı doğadaki diğer istedikleri dişilerle birleşemeyen erkek hayvan türleri gibi iktidarsızlık ve prostat sorunlarına yaşıyorlardı. Uzmanlar günümüzde yaşanan iktidarsızlık vakalarının yüzde yetmişinin tatmin edilemeyen cinsel arzular yüzünden olduğunu söylüyor.
Dişi bir insanın,bir kızın yani bir bağyanın, ortalık malı olup olmadığını anlamamıza yarayacak olan son derece değerli bir kılavuzdur bir bakıma. nasıl anlaşılır. nedir? ne değildir? bir kaç başlık, bir kaç bakınız ile siz değerli uuserlarımızın bilgilendirilmesi, o değerli temiz yüreklerinizin kaşar ablalarca kirletilmemesi için şarttır bu. aslında biz erkekleri kullanıyorlar bu motorlar ya neyse. konumuz bu değil. buyursunlar;

-mini etek giyen kız; yer ve zaman önemlidir. misal çeşme gibi bir yerde, plaja giderken giyilen mini ile ocak ayında istiklal caddesinde gecenin 12sinde mini etekle dolaşmak arasında dağlar kadar fark var. biri gel bana tecavüz et davetiyesi niteliğindedir. tabiki sağdaki.

-g string giyen kız; araştırmak lazım. açıkçası atıp tutan biri olmadığım için yorum yapamıyacağım.

-anal ve oral yapip bakire olan kiz; efendim bu hatun seks ilahı olmuş. daha ne olsun?

-sadece oral yapan kız; kısmi şekilde kendi teslim etmiş dişi.

-öpüşen elleten ama vermeyen kız; bir nevi kabullenebileceğiniz kız türü. henüz sıfır kilometre. lakin size ulaşmadan önce bir parçası değişitirilmiş gibi.

-öpüşen elletmeyen vermeyen kız; büyük ihtimalle ilk çıktığısınız. veya malsınız.

-porno film izleyen kız; orospudur. hala bu konuda iddialıyım. ruhu orospudur bunun.

-araban var mı diye soran kız; belki azcık elletecek kızdır. vites değiştirirken yanlışlıkla eliniz sürçüp bir yanlara kayar. sonrası gelişir.

-odaya girdiğimde memeleri sıvazlıyordu; alamet değildir bu. oradan uzaklaşın. ve özel mesajdan bana ulaşın.

-hem oral hem vajinal hem anal yapan kız bu ile düpedüz. düz yani!

-anal seks sonrası oral seks yapabilen kız ile sıçmalı porno seviyorum diyen kız arasında pek fark yok.

hepsi böyle mi? tabiki hayır. içlerinde namusunu koruyanları da var. namus iki bacak arasında değildir diyen bir kaç oğlan olacaktır illa ki. sormak lazım kendilerine hallaç pamuğu kıvamındaki biri hatuna nikah basar mı? buna da evet diyecektir. maksat kıllık olsun.

21 Ağustos 2013 Çarşamba




İngiliz basınından The Daily Mail'in sitesinde yer alan habere göre; birçok kez estetik ameliyat olan 19 yaşındaki Stodden yeni ve ekstra hacimli göğüsleri ile kumsalda akrobatik hareketler yaptı.

19 Ağustos 2013 Pazartesi


Muhteşem Yüzyıl Silinen Sevişme Sahneleri VİDEOYU İZLE
Zürih'te seks parkı açacaklar!

İsviçre'nin Zürih kentinde merakla beklenen "seks parkı" projesi kamuoyuna tanıtıldı. Parkta bulunan ahşap "seks kabinleri" İsviçreli erkeklerin seks işçisileriyle buluşmaları için dizayn edildi. Proje halk oylamasıyla hayata geçirildi.

Sürücüler araçlarıyla geldikleri seks-parkta oklarla kadınlara yönlendiriliyor.

Müşteriler istedikleri kadınla fiyat konusunda anlaştıktan sonra garaj biçiminde dizyan edilmiş ahşap kabinlere geçiliyor. Kabinlerde prezervatif kullanımına teşvik eden ve AIDS riskine karşı uyaran posterler bulunuyor.

Dokuz kabinden oluşan park sadece araba sürücülerine açık, motorsikletliler ve araçsız erkekler içeri alınmıyor. Resmi makamlardan izinli 30-40 kadının çalıştığı park akşam 19:00 ile sabah 05:00 saatleri arasında hizmet verecek. Fuhuşun yasal olduğu İsviçre'de seks işçileri çalıştıkları gece başına vergi olarak 3.50 euro ödüyor.



Her yerde arazi kavgası haberleri.

ÇÖZÜM süreci ile PKK’lıların kırsal alanı terk etmesinden sonra Diyarbakır, Muş ve Batman’da aileler arasında arazi anlaşmazlığı nedeniyle meydana gelen 3 ayrı çatışmada 26 kişinin ölmesi ve 40 kişinin yaralanması, dikkatleri terörün gölgesinde kalan sosyal soruna çevirdi.

Dicle Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Rüstem Erkan, ister istemez örgütün silahlı güçlerinin bölgede insanlar üzerinde bir kontrol kurduğunu belirterek, "Kırsal alanda hayatın yeniden canlanması, bu alandan hem örgütün hem de devlet güvenlik güçlerinin belli bir oranda çekilmesiyle birlikte, eski sorunlar yeniden su yüzüne çıkmaya başlıyor" dedi.

Diyarbakır’ın Bismil ve Hazro ile Muş’un Bulanık ilçeleri ve Batman Aydınkonak köyünde aileler arasında arazi anlaşmazlığı gibi nedenlerle çıkan ve 26 kişinin yaşamını yitirdiği 40 kişinin yaralandığı çatışmaları değerlendiren Dicle Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Rüstem Erkan, çarpıcı açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Erkan şunları söyledi:

"Yüzyıllardır bu bölgede şiddet, kan davası, töre gibi olaylarda çok sayıda insan ölüyordu. Fakat, son yıllarda bu olaylarda bir azalma vardı. Bölgenin bütün enerjisinin, duygu dünyasının, düşünce dünyasının belli bir ölçüde Kürt sorununa yoğunlaşmış olması, diğer sorunları belli bir ölçüde tali sorun haline getiriyordu. Bir de ister istemez örgütün silahlı güçleri bölgede bir kontrol kurmuştu insanlar üzerinde. Yani çok fazla örgüt dışında bu olaylara fazla girişilmiyordu. Çözüm sürecinde bu sorunlar yeniden su yüzüne çıkmaya başladı. Kırsal alanda hayatın yeniden canlanması, bu alandan hem örgütün hem de devlet güvenlik güçleri belli bir oranda çekilmesiyle birlikte, eski sorunlar yeniden su yüzüne çıkmaya başlıyor. Genelde kuzenler arasında olaylar çıkıyor. Beni endişelendiren genç kuşağın bu töre gibi olaylardan uzak durması gerekirken, eski kuşaklar gibi yeniden bu olaylara silahlı bir çözüme veya toprak meselesini silahlı olarak halletmeye çalışmasıdır."

'BÖLGEDE HER KÖYDE, HER AİLEDE ÇOK FAZLA SİLAH VAR’

Sosyolog Prof. Dr. Erkan, bölgede baraj yapımları nedeniyle toprakların değerlenmiş olmasının, büyük ölçüde burada bir rant konusunu da ortaya çıkardığını öne sürerek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bölgede hep Kürt sorunu üzerine odaklanmaya çalışıyoruz. Önemli bir sorun, çözülmesi gereken bir sorun. Ama, bölgenin bu olaylarda olduğu gibi diğer önemli sosyal sorunları da vardır. ’Kürt sorununun çözülmesi ile bu sorunlar ortadan kalkacak’ yaklaşımı doğru bir yaklaşım değildir. Bölgenin toplumsal, ekonomik ve geleneksel yapısı bu tür sorunları yaratan durumdadır. Benim endişem bu tür sorunların artacağı yönde bir eğilim var. Şuna da dikkat etmek gerekiyor. Demek ki çok fazla silah var. Bölgedeki her yerde, her ailede ve her köyde fazla silah var. Bir de ve sorunun çözümünde diyalog kapanmış gibi. Yani en küçük bir olayda konuşarak, tartışarak en küçük sorunu müzakere ile çözmek yerine, ailelerde şiddete başvurma eğilimi çok fazla. Yani bölgede giderek şiddete alışma, şiddet ile sorun çözme gibi bir eğilim ortaya çıkmış görünüyor. Ben bundan endişe duyuyorum."
hürriyet


Beren Saat Yasaklanan Sevişme Sahnesi

Beren Saat'ten hiç bir yerde göremeyeceğiniz cesur hareketler bunlar...


Live free kick free kick on the long legs