7 Ağustos 2013 Çarşamba


Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, başsağlığı mesajında Selçuk Yula yerine Serkan Acar'ın fotoğrafını paylaştı.

Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, bugün vefat eden Fenerbahçe ve milli takımın efsane futbolcusu Selçuk Yula için resmi twitter hesabından bir mesaj yayımladı.
“Ruhun şâd olsun Selçuk Yula…” yazan bakan Kılıç, mesajına bir de fotoğraf ekledi. Google’da yaptığı aramada bulduğu bir “Selçuk Yula” fotoğrafını paylaşan Bakan Kılıç, büyük bir gafa imza atmış oldu.
Bakan Suat Kılıç’ın paylaştığı fotoğraf Fenerbahçe’nin efsane ismi Selçuk Yula’ya değil, Fenerbahçe’nin bir başka efsanesi, unutulmaz kaptanlarından Serkan Acar’a aitti. Serkan Acar geçtiğimiz Nisan ayında hayatını kaybetmişti.
Bakan Suat Kılıç’ın bu tweeti atmasından kısa bir süre sonra takipçileri kendisi uyardı. Bu uyarıları dikkate alan Kılıç, attığı tweeti silerek bu kez doğru fotoğrafla aynı iletiyi paylaştı.
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ın efsane futbolcuyu tanımıyor olması kullanıclar tarafından garip karşılandı.
Rihanna Barbados daki kutlamalara değerli taşlarla işlenen bikinisiyle katıldı.

Kendisi de Barbadoslu olan ünlü şarkıcı her yıl geleneksel olarak yapılan ve 8 gün süren Barbados
 
festivalinin ilk gününde yine tüm dikkatleri üzerine çekmeyi başardı.
 
Şarkıcı festivalde saatlerce dans edip arkadaşlarıyla eğlendi. Şarkıcı festivalde yine tüm gözlerin pasını sildi.





5 Ağustos 2013 Pazartesi


Ergenekon davasında bugün karar duruşması yapıldı. Duruşmanın ardından Tuncay Özkan’ın kızı Nazlıcan Özkan ve Dursun Çiçek’in kızı İrem Çiçek Silivri Ceza İnfaz Kurumu önünde eylem yaptı. Nazlıcan Özkan ve İrem Çiçek duruşma salonundan çıkar çıkmaz dev nane posteri açtı. ‘Direne direne kazanacağız.’ diye slogan atan ikili basın mensuplarına açıklama yaptı.

Kararın adaletsiz olduğunu savunan Nazlıcan Özkan, "Naneleri kopararak bitiremeyecekler." dedi. İrem Çiçek ise haksızlıkları mücadele ederek yok edeceklerini söyleyerek sözlerine şöyle bitirdi: "Hayatım boyunca Nazlıcan ile beraber mücadele edeceğiz. Bu naneleri tek tek koparamayacaksınız. Bu naneleri susturamayacaksınız." (CİHAN)




Onlarında uykusu gelir abisi.



İstanbul'da sokak satıcıları olarak bilinen torbacılara yönelik operasyonda, ünlü oyuncular Kenan İmirzalıoğlu, Engin Altan Düzyatan, Nehir Erdoğan, İlker Aksum, Ersin Korkut ve Sarp Apak'ın da bulunduğu 25'i oyuncu 55 kişi gözaltına alındı.

Narkotik ekipleri, yaptıkları tespitlerin ardından dün sabah erken saatlerde İstanbul, Ankara, Çeşme ve Muğla Bodrum'da 60 adresi bastı. Kenan İmirzalıoğlu Ankara'da gözaltına alındı. İstanbul ve Bodrum'da Nehir Erdoğan, Sarp Apak, İlker Aksum, Şahin Irmak, Engin Altan Düzyatan, Gökçe Özyol, Ersin Korkut ve Mehmet Erdem'in de arasında bulunduğu 25 oyuncu gözaltına alındı. Ünlü isimlerin bazılarının Bodrum'da tatil yaptıkları otellerde alındıkları belirtildi. 20 torbacı da İstanbul'daki adreslerinde yakalandı. Operasyonda, kokain, esrar, uyuşturucu haplar ele  geçti. Telefon takibinde ünlü isimlerin çoğunun torbacılardan kokain sipariş ettikleri iddia edildi. Çeşme'de ise sabah erken saatlerde kaldıkları otellerde dizi oyuncuları Engin Günaydın, Engin Altan Düzyatan, Orçun Koray Candemir ve Murat Eken de gözaltına alındı.

Ankara'da gözaltına alınan Kenan İmirzalıoğlu, ve Bodrum'da gözaltına alınan ünlü oyuncular uçakla İstanbul'a getirildi. Ünlü isimlerin 'uyuşturucu kullanmak' ve 'yer temin etmek' suçlamasının yöneltileceği belirtildi.


İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Ayten Alkan ve Arkeolog Yiğit Ozar’ı 20 Temmuz'da Yedikule Bostanları’nda bir televizyona verdikleri röportaj sırasında tehdit ederek kovalayan şahsın Fatih Belediyesi basın danışmanı Yüksel Göktürk olduğu ortaya çıktı. Alkan ve Ozar, Göktürk hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu

İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kentleşme ve Çevre Sorunları Anabilim dalı öğretim üyesi Alkan, bostanda yaşadıkları saldırıyı şöyle anlattı:

“İlk basın açıklamamız sırasında Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir’in yanında gördüğümüz, güneş gözlüklerini yüzünden çıkarmayan bu şahıs bir röportaj için bostana gittiğimizde yine karşımıza çıktı. Ben röportaj verirken arkeolog arkadaşımız Yiğit Ozar’ın üzerine yürüdü, ensesinden tutarak uzaklaştırmaya çalıştı. Bir yandan da, 'Defolun buradan, insanları kışkırtıyorsunuz' diyordu. Uzaklaşıp surların dibine oturduk. Yanımıza geldi, benimle ‘güzelim’ diye konuşmaya başladı. ‘Benimle güzelim diye konuşamazsın, bu tacizdir’ dedim. Bu sefer cep telefonuyla fotoğraflarımı çekmeye başladı. Biz de onun fotoğraflarını çekmeye başlayınca eliyle yüzünü sakladı. Bu sefer bir bostancının yanına sığındık, yine arkamızdan geldi. Daha sonra peşimizden sokağa çıktı. Bir metre mesafeden bizi takip etmeye başlayınca caddenin ortasında var gücümle bas bas bağırdım, insanlar dönüp bakınca durakladı. Sokaktan çıkana kadar da arkamızdan baktı. Bu şahıs ne zaman bostana gitsek 'mahalleli' adı altında karşımıza çıkarak bostanların korunmasına itiraz eden 10-15 kişiden biri. Bizi bir saat boyunca tedhit ve takip eden, sözlü ve fiziksel olarak taciz eden bu şahıs hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Şimdi ben üniversitede yerel yönetimler dersinde ne anlatayım, kentli hakkından nasıl bahsedeyim, katılımcı yerel yönetimler konusunda ne demeliyim? Öğrencilerime ‘Yerel yönetimlerin hali budur, eleştirirseniz dayak yiyebilirsiniz’ mi diyeceğim?”

Arkeolog Yiğit Ozar da, “Bu şahıs Ayten arkadaşımızın röportajı sırasında yanıma yaklaştı. Küfürler ve tehditler savurmaya başladı. Ensemden tuttu, boynumu sıkarak ve ayaklarıma basarak beni geri geri yürüttü, kalabalıktan uzaklaştırmaya çalıştı. Daha sonra da yaklaşık bir saat boyunca nereye gittiysek peşimizden geldi" diye konuştu.

Yedikule Bostanlarını Koruma Girişimi'nin açıklamasında, “Bu iki arkadaşımızın ya da Yedikule Bostanlarını Koruma Girişimi'nden herhangi birinin başına gelmesi muhtemel her türlü musibetin nihai mesullerini, bu ortamı yaratan ve mesai içinde oldukları bir kişinin taciz, tehdit, saldırı ve takibe varan davranışlarını yönlendirmese dahi bu konuda herhangi bir önlem almayan Fatih Belediye Başkanı, İBB Başkanı ve üstlenici firma olarak addedeceğiz” denildi.

Göktürk, geçtiğimiz salı Yedikule Bostanlarını Koruma Girişimi'nin yıkılmak üzere olan bir bostanda yaptığı toplantı sırasında da görüldü. Grubun kendisini tanıyarak tepki göstermesi üzerine durumun yanlış anlaşıldığını iddia eden Göktürk, “Ben arkadaşlarınızı eli sopalılardan korumaya çalıştım” diye konuştu.


Tüketici fiyatları bazında temmuz ayında en yüksek fiyat artışı, yüzde 17,75 ile kuru soğanda görüldü.

Fiyatı en fazla düşen ürün ise yüzde 9,36 ile erkek tişörtü oldu.

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) temmuz ayına ilişkin Tüketici Fiyatları Endeksine (TÜFE) göre, kuru soğan "zam şampiyonu" oldu. Kuru soğanın fiyatı geçen ay yüzde 17,75 arttı.

Bunu, fiyatı yüzde 7,95 artan "yurt içi bir hafta ve daha fazla süreli turlar" ile fiyatı yüzde 7,38 artan domates izledi.

Temmuzda fiyatı en çok artış gösteren diğer ürünler arasında yüzde 4,16 ile dondurma ve LPG dolum ücreti, yüzde 4,06 ile Antep Fıstığı, yüzde 3,06 ile cep telefonu görüşme ücreti, yüzde 2,87 ile kuru fasulye, yüzde 2,61 ile benzin, yüzde 2,50 ile tüpgaz, yüzde 2,49 ile mazot yer aldı.

ATV 'deki iftar ve sahur programıyla Ramazan boyunca reyting listesinin zirvesinde yer alan Nihat Hatipoğlu'nun ne kadar ücret aldığını Ali Eyüboğlu açıkladı. Milliyet yazarı Ali Eyüboğlu, Nihat Hatipoğlu'nun Kadir Gecesi üç program yaptığının altını çizerek, bu reytingi pop starların bile almadığına dikkat çekti.

“Popstar ötesidir Nihat Hatipoğlu’nun durumu...” diyen Ali Eyüboğlu yazısında şu ifadelere yer verdi.

Türkiye 'de hangi popstar başarabilir bunu?

İkincisi; popstarların fanları ağırlıklı olarak gençler, Nihat Hatipoğlu'nun sevenleri ise 7'den 77'ye her yaş grubundan...

Nihat Hatipoğlu, tartışmasız son zamanlarda Türkçe konuşan Müslümanların fenomenidir, ama "kaşesi", yani yaptığı iş karşılığında aldığı para henüz "popstar"ların bir konserden kazandığının onda biri kadar.

Bildiğim kadarıyla Hatipoğlu, Ramazan'daki iftar ve sahur programları için ATV'den 80 bin lira aldı.
Hatipoğlu'nun ekstrasıysa 6-8 bin lira civarında.

Özetle demem o ki, "popstarlar"a oranla Hatipoğlu'nun reytingi yüksek, seveni çok, ama kazancı düşük."

Yıllarca TSK ya hizmet etmişti.Ayağa kalkmadı.Kendini hapis te buldu.
 Bu fotonun adı yok!

Nazlıcan  Özkan'a babasını son kez görmesini çok gördüler.