27 Şubat 2013 Çarşamba


Hülya Avşar, Elele’ye verdiği röportajda şöyle dedi: “2.5 yıldır yalnızım. İlişkide rezil bir kadın oluyorum. Biraz yanlış şeyler yapıyorum. Karşımdaki erkeğin üzerindeki ‘Hülya Avşar baskısı’nı kırmaya çalışıyorum. Bu 2.5 yılda aşk yaşamak istediğim kişiler oldu. Ama son anda geri çekildim. Huzurum kaçsın istemiyorum.” Hülya Avşar 2.5 yıl önce Sadettin Saran’dan ayrıldı. Sadettin Saran ayrılığın ardından Diş Hekimi Emek Külür ile evlendi. POSTA





Nil Erkoçlar'ın erkek olup Rüzgar ismini almasıyla birlikte twitter'da sahte hesap patlaması yaşandı.

Şu anda Twitter'da tam 19 Rüzgar Erkoçlar hesabı var. Çoğu birbiriyle aynı şeyleri yazıyor ve hemen hepsinin fotoğrafı aynı. Bunlardan en çok takipçisi olan hesabı 6995 kişi takip ediyor. Takipçi sayısının diğerlerine nispeten yüksek olması, hesabın gerçek olduğunu düşündürse de, o hesaptan atılan yalnızca 18 tweet var ve henüz 3 gün önce açılmış. Rüzgar Erkoçlar olarak twit atan ve en çok konuşulan ise 'bazı arkadaşlar komik olduğunu düşündükleri cinsiyetçi mesajlar atıyorlar. Fakat bilmiyorlar ki delikanlılık, erkeklik bacak arasında değil. Benim hayatım, benim seçimim, benim cinsel organım. Kimseyi ilgilendirmez. Kimseye laf düşmez. Twiti oldu.


'Başbakan'a saygımızdan dolayı...'

Atletico Madrid'li Arda Turan ile oyuncu Sinem Kobal, 15 Haziran 2013'te Çırağan Sarayı'nda evlenecek.

Sinem ile Arda'nın şahitleri Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olacak. Arda ve Sinem, "Başbakan'a saygımızdan dolayı, düğünde Başbakan gidene kadar içki servisi yapılmayacak" diye bir açıklama yaptılar. Düğünü Arda Turan'ın Atletico Madrid'li arkadaşlarının katılacağı da öğrenildi.
Ciciş kardeşler kendi adları ile çıkan oyunlarında işte böyle soyunuyorlar.Oyuncu her level atlayışta cicişler biraz daha soyunuyor.








19 kişiye mezar olan balonun yere çakılma anı görüntülendi. Mısır'ın güneyindeki Luksor kentinde içinde 21 kişi bulunan balon, dün sabah saatlerinde helyum gazında meydana gelen sızma ve patlamanın ardından 300 metre yükseklikten alevler içinde düşmüş, 19 kişi hayatını kaybetmişti. Başka bir balondan çekilen amatör görüntülerde, kaza yapan balonun üzerinden dumanlar yükseldiği, çarşaf gibi yırtıldığı ve alevli bir şekilde yere çakıldığı görülüyor.
Ağır yaralanan 2 kişinin tedavileri sürüyor.


Ülkemizde cinsel hayatı aktif olan her on erkekten yedisinde görülen erken boşalmaya dair yaygın bir inanış, erkeğin bu sorununda kadının bir rolü olmadığı yönündedir. Erken boşalmada suçun sadece erkekte olduğu var sayılır. Oysa bu tamamıyla yanlış bir algıdır. Erkeğin kendi kendini tedavi etmesi gerektiği söylenir ama bu doğru bir şey değildir. Aslında erken boşalma erkeğin değil çiftin ortak problemidir.

KADIN KLİTORİSİNİ KEŞFETMEYİ VE KULLANMAYI ÖĞRENMEK ZORUNDADIR
Her iki tarafından mutsuz olduğu bir cinsellikte “Sen erken boşaldın, ben de bu yüzden boşalamadım” diyen kadın çok doğru bir şey söylemez. Çünkü kadın da klitorisini keşfetmeyi ve ardından onu kullanmayı öğrenmek zorundadır. Erkek nasıl ki penisini sürterek boşalıyorsa, kadın da klitorisini sürterek boşalır. Bunu yapabilmeyi öğrenmek için de kadınlar önce mastürbasyon yapmalıdır. Mastürbasyon yaptıkça kadın klitorisini hassaslaştırmayı öğrenir ve onu sürterek boşalmayı keşfeder. Mastürbasyon ile öğrendiği becerileri partneriyle olan sevişmelerine ve birlikteliklerine aktarmayı becerebilirse de kadın zamanla cinsel ilişkilerinde boşalmayı başarabilir. Kadının boşalmasında erkeğin penisinin boyunun veya vajinada kalma süresinin uzun olmasının gerçekte bir önemi yoktur. Eğer kadın klitoristen zevk almayı başaramamışsa, boşalmanın sorumluluğunu almamışsa cinsel ilişkide boşalmayı öğrenemez. Demek ki çoğu zaman erkeğin erken boşalması, kadının cinsel ilişkide boşalmasının önünde bir engel değildir. Kadınlar klitorislerini kullanmayı öğrendiklerinde hem cinsel ilişkide hem de karşılıklı mastürbasyonla boşalmayı başarabilirler. Mastürbasyonla klitorisini hassaslaştıran kadın cinsel ilişkilerinde boşalmayı da daha kolay öğrenebilir. Ayrıca erken boşalmayla erkeğin penisi inse bile, erkek işaret ve orta parmağını birleştirip penis gibi kullanabilir, vajina deliğini uyarabilir ve bu sırada başparmağı ile de klitorise dokunarak kadının boşalmasını sağlayabilir. Bu boşalma fizyolojik olarak penis-vajina birlikteliğindeki boşalmaya eşdeğerdir.

CİNSELLİKTE BENCİL OLUNMALIDIR
Erken boşalma tedavisinde hastalarımıza, kadının bedenini, bedensel duyumlarını ve klitorisini keşfetmesini, erkeğin de boşalma öncesi bedeninde olan değişimleri ve bedensel duyumlarını fark etmesini öğretiyoruz. Bu iki öğrenme şekli ortak bir noktada buluştuğunda, tedavi başarılı oluyor. İşin özünde şu var ki herkes kendi hazzından kendi sorumludur. Cinselliği gönlüne göre zorlamadan ve özgürce yaşamak istemek, kendi cinsel mutluluğuna ve huzuruna odaklanmak, sadece içinden geldiği gibi davranıp ilişkinin sonrasında alacaklı ya da borçlu hissi duymamak, kendini sevmek ve istemeyen bir şeye açık açık hayır demek bencillik değildir. Ancak tüm bunlar insanlara bencillikmiş gibi görünüyor. Oysa kişinin kendini tanıması ve anlaması için kendisine odaklanması gerekiyor. Kişi cinsel hayatında her zaman kendisi olmalıdır ve kendisinden daha ideal bir âşık olmadığına inanmalıdır. Kişi kendi bedenini en iyi kendisi tanır ve bunu da en iyi mastürbasyon yaparak keşfeder. Kişinin ilk önce kendisini tanıması, nelerden zevk aldığını keşfetmesi, bedensel duyumlarına odaklanması partnerini tanımasından ve onu tatmin etmeye çalışmasından daha önemlidir. Çünkü birçok kişi bunun tersine inansa da, boşalma veya orgazm bencil bir deneyimdir. Bu nedenle kadının boşalması erkeğin bir görevi değil, kadının sorumluluk alması gereken bir süreçtir. Cinsellikle herkes bencil olmalıdır. Her bireyin kendi cinsel tatmini için gerekli şeyleri talep etmesi ve gerekli olanı yapmayı becerebilmesi gereklidir. Yani kadınların görevi erkekleri tatmin etmek olmadığı gibi erkeklerin görevi de kadınları tatmin etmek olmamalıdır. Herkes kendini tatmininden sorumludur. Herkes kendi sorumluluğunu yerine getirdiğinde cinsellik bir tangoya benzer, hissedilerek yapılır, yalancı değil gerçekten zevk vermeye başlar. Peki, erken boşalmanın önüne geçmek için erkek ve kadın birlikte ne yapabilir? İşte bu sorunla pençeleşen çiftlere altın değerindeki tedavi önerilerim:

KADININ CİNSELLİĞE AKTİF KATILIMI ŞARTTIR
Erkek bedenini partneriyle uyum içinde hareket ettirmeli, şimdiye yoğunlaşmalı, o anı duyumsamalıdır. Cinsel birleşmenin ansızın son bulacağı kaygısı kafasından atmalıdır. Çünkü her cinsel sorun gibi erken boşalma da bu kaygıdan ya da bir rahatsızlıktan kaynaklanabilir. Asıl sorun erkeğin cinsel işlevlerinde değil, bu işlevleri nasıl yerine getireceğine dair düşüncelerindedir. Aklını düşüncelerden arındıramayan, özgür ve doğal bir şekilde cinselliği yaşayamayan erkek, tedirginlik duygusundan uzaklaşamaz ve boşalma sorunu yaşar. Bu nedenle erken boşalmada tedavinin esası, boşalma öncesi cinsel duyumların tekrar tekrar ve uzatılmış olarak yaşatılması ve erkeğin dikkatinin yüksek uyarılma düzeyindeki duyumlarına odaklamasıdır. Boşalma denetiminde doğru uygulandığı takdirde başarılı sonuç veren yöntemler vardır. Kadın bu yöntemlere aktif olarak katılır ve sevecen bir yaklaşım içinde olabilirse, son derece başarılı sonuçlar alınabilmektedir. Bu yöntemler kadının üstte erkeğin altta olduğu bir pozisyonda uygulanır. Erkek cinsel ilişkide bütün dikkatini penisten aldığı duyumlara ve aşk kaslarına odaklar. Erkek gerçekten haz aldığında boşalmak yerine ilişkiyi devam ettirmeyi isteyecektir. Dur-başla tekniği adı verilen uygulamada boşalmayla ilgili en ufak bir endişe olduğunda erkek eşine “Dur” der ve penisini vajina içerisinde hareketsiz tutarak bekler. Bu sırada kontrolsüzce kasılan aşk kaslarını gevşetir. 3 defa bir çiçeği koklar gibi yavaşça nefes alır. Bir mumu üfler gibi yavaşça nefesini verir ve sonra “Başla” diyerek yeniden eşinin gidip gelmesini ister. Erkek bu şekilde boşalmasını kontrol etmeyi öğrenir
Uzm.Psk.Dan. Cem KEÇE Psikoloji

26 Şubat 2013 Salı


Sanılanın aksine erkekler sertleşmelerini daha kundakta kazanıp mezara kadar sürdürebilirler. Sağlıklı olan, normal olan budur. Erkekte sertleşme bozukluğuna “erektil disfonksiyon, empotans, iktidarsızlık” da denir. “... Bir erkeğin sürekli ya da tekrarlayan şekilde, cinsel performans için yeterli penis sertleşmesine ulaşamaması ve/veya bunu koruyamaması”,  “Bir erkeğin en az 6 ay süreyle seksüel ilişki için yeterli penis sertleşmesine ulaşamaması ve/veya bunu sürdürmede yetersizlik” olarak tanımlanır.

Amerika'da yaşayan 40–70 yaşları arasındaki erkeklerin %52'sinin hafif, orta ya da ağır sertleşme sorunu yaşadığı bildirilmiştir. Türkiye'de yaşayan 40–70 yaşları arasındaki erkeklerin %69,2'sinin hafif, orta ya da ağır sertleşme sorunu yaşadığı bildirilmiştir. Bazı ülkelerde yapılan çalışmalara bakarak 40–70 yaşları arasındaki erkeklerin yüzde kaçının orta ya da ağır sertleşme sorunu yaşadığını karşılaştıralım.Türkiye ‘de 40–70 yaşları arasındaki erkeklerin % 36'sıJaponya ‘da 40–70 yaşları arasındaki erkeklerin %34,5'iMalezya ‘da 40–70 yaşları arasındaki erkeklerin %22,4'üİtalya'da 40–70 yaşları arasındaki erkeklerin  %17,2'siBrezilya'da 40–70 yaşları arasındaki erkeklerin  %15,5'isi orta veya ağır sertleşme sorunu yaşamaktadır.Irklar arasında sertleşme sorunun değerlendiği çalışmalar, hiçbir farklılığın olmadığı yönündedir. Irk değil, sosyodemografik değişikliklerin sertleşme sorununda, belirleyici olduğu gözlemlenmiştir.

 Poliklinikte doktorun  “Şikâyetiniz nedir?” sorusuna verilen cevaplar size yakınması olan insanların yaşları hakkında fikir edindirecektir.44 yaşındayım 4 aydır şikâyetim var.82 yaşındayım 6 aydır şikâyetim var.66 yaşındayım birkaç aydır şikâyetim var.32 yaşındayım birkaç yıldır şikâyetim var.16 yaşındayım…Polikliniğe gelen hastaların yaş aralığı değişkendir, sertleşme sorunu her yaşta yaşanabilir. Erken boşalmadan farklı olarak sıklığı yaşla artar.
Sebepleri Nelerdir?
Psikojenik( ruhsal ), sinirsel, damarsal hastalıklar ve hormonal hastalıklar sertleşme sorunlarının belli başlı çatısını oluşturur.
Sertleşme sorununun yüzde 70' e yakın nedeni fizyolojik kökenlidir.
Şeker hastalığı
Hipertansiyon
Kalp hastalıkları
Yüksek kolesterol
Penisin hastalıkları
Bulaşıcı hastalıklar
Geçirilmiş travmalar (Bel travmaları vb…)
Geçirilmiş operasyonlar (Beyin ameliyatları, Prostat kanseri operasyonları vb…)
Radyoterapi
İlaçlar
İlerlemiş yaş
Hormonal sorunlar
-Erkeklik hormonlarının azalması
-Ve diğer hormon dengesizlikleri
Psikojenik sorunlar (Ruhsal sorunlar)
-Depresyon.
-Performans kaygısı.
-Ve diğer psikojenik sorunlar
Düzenli ve sağlıklı besleniyorsanız bedeniniz sizi ödüllendirecektir. Düzensiz ve sağlıksız bir hayat tarzına sahipseniz bedeniniz sizi cezalandıracaktır. Düzensiz ve sağlıksız yaşam tarzının bazı sonuçları soyunuzun geleceğini cezalandırabilir. Örneğin sigara vücudunuza yaptığı sayısız zararın yanında, sperm kalitesini düşürmekte, sperm sayısını azaltmaktadır. Sigara gözlemleyeceğiniz etkisini ise sertleşme sorunlarını tetikleyerek yapar.
Aşağıdaki risk faktörleri sertleşme sorunlarınızı tetikleyecektir.
Stres
Sigara kullanımı
Uyuşturucu madde kullanımı
Aşırı alkol kullanımı
Beslenme bozuklukları
Obezite
Spor yapmama, hareketsiz yaşam
Kalp damar hastalıklarının rolü
Cinsel ilişki sırasında penis sertliğinin başlatılması ve devamı için damarların sağlıklı olması büyük önem arz etmektedir. Vücudumuzdaki tüm damarlarda zamanla ve sağlıksız beslenmenin tetiklediği yağlanma,  damar sertleşmesi olmaktadır. Sertleşmenin ana mekanizmasını sağlayan penis damarlarında yağlanma sistematik olarak penisin sertleşmesinin bozulmasına yol açmaktadır.  Penisteki damar yapıları diğer organlardaki damarlardan daha küçük çapta oldukları için yağlanma daha hızlı olmaktadır.  Penisin durumu kalp krizi geçirilmesi gibidir kalbin beslenmesi gibi penisin beslenmesi bozulmuştur artık. Penis damarların durumu da kalp damarların tıkanmış haline benzetebiliriz. Sertleşme sorunları diğer hangi sorunlara yol açar? Sertleşme sorunu yaşayan erkek profesyonel destek almazsa eşini gardiyan, hayatını zindan, günlerini ziyan edebilir. Ya da olması gerekeni yapar hiç çekinmeden sıkılmadan profesyonel destek almak için doktora başvurur. Doktora başvuran sertleşme yakınması olan erkelerin %90'na yakın tedavi olma şansı vardır eğer başvurmazsa altta sıralanan durumlara maruz kalması muhtemeldir.
Kaygı, stres
Özgüven kaybı
Sosyal ilişkiler üzerinde olumsuz etki
Depresyon
Sertleşme sorununuz varsa doktorunuz size şu soruları sorar
Son 1 ay içinde,
Cinsel faaliyetleriniz sırasında peniste sertleşme ne sıklıkla oldu?
Cinsel uyarılma ile oluşan sertleşmelerin ne kadarlık bir kısmı cinsel ilişkiyi sağlayacak düzeyde idi?
Cinsel ilişki girişimlerinde hazneye giriş (duhul) ne sıklıkla mümkündü?
Cinsel ilişkiler sırasındaki sertliği ne sıklıkla devam ettirebildiniz?
Cinsel ilişkileri tamamlamak için sertleşmeyi sürdürmekte ne kadar zorlandınız?
Cinsel ilişki girişiminde bulundunuz?
Cinsel ilişki girişimlerinizde ne sıklıkla memnun oldunuz?
Cinsel ilişkilerden ne kadar zevk aldınız?
Cinsel uyarılma veya cinsel ilişki sırasında ne sıklıkta boşaldınız?
Cinsel uyarılma veya cinsel ilişki sırasında ne sıklıkta orgazm (doyum) hissi yaşadınız?
Ne sıklıkla cinsel istek duydunuz?
Cinsel isteğinizin düzeyini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Cinsel hayatınız genel olarak ne kadar tatminkardı?
Eşinizle cinsel ilişkiniz ne kadar tatminkârdı?
Sertleşmeyi sağlamak ve devam ettirme konusunda kendinize güveninizi nasıl değerlendiriyorsunuz?
TEDAVİ
Çeşitli ilaç tedavileri ve beraberinde uygulanan psikoterapi birçok hastada yüz güldürücü sonuçlar vermektedir.
Medikal tedavi yöntemleri nelerdir?
Sertleşme sorunu yaşayan hastalarda yapılan çalışmalardaki başarı, klinik etkinlik oranları aşağıdadır.Amerikan toplumunda %74–78 ,Avrupa'da %79–82, İskandinav ülkelerinde %93, Afrika'da %91,2, Türkiye'de  %75,6.
Penise enjeksiyonla ilaç tedavisi doktor tarafından gerektiğinde önerilecektir.
Cerrahi tedavi uygun hastalarda uygulanır, penisin kan akımını artıran operasyonlar, yarı sert protez tatbiki, şişirilebilir protezler tatbiki (pahalı olan).
Sağlanacak kalıcı sağlıklı cinsel yaşam için ürologunuz ve psikiyatrınız işbirliği içerisinde olması gerekmektedir.
Sertleşme şikâyetiniz nedeni ile destek almak için çekinmeden randevu almalısınız!

Op. Dr. Tuncay TAŞ Üroloji

ABD’nin en ünlü doktorlarından olan ve televizyonda milyonlarca takipçisi bulunan Hürriyet yazarı Mehmet Öz, “Pen.s, ölçme çubuğu gibidir. Erkeğin sağlıklı olup olmadığını gösterir” dedi.

HuffPost Live’a konuk olan Öz, şunları söyledi: “Ereksiyon sorunu, organın kanla dolmasını sağlayan hücrelerin vücudun başka yerlerinde düzgün çalışmadığının göstergesidir. Erekte olamıyorsanız böbreğininizde, kalbinizde, beyninizde, cildinizde sorun olabilir. Böyle bir sinyal aldığında insanlar utanmak yerine tedbirli davranmalı, çözüm için uzmanlara başvurmalı.”



2011 Best Model Of Turkey birincisi Tuğba Melis Türk'ten samimi itiraf.


2011 Best Model Of Turkey birincisi Tuğba Melis Türk, Yeşilyurt Alışveriş Merkezi'ndeki tanıtımda açıklamalarda bulundu. Yarışmadan önce rol aldığı 'Cehennem' adlı filmdeki sevişme sahneleri dikkat çeken Türk,"Bir daha böyle filmlerde oynamam" dedi.

Demet Evgar'ı çok beğendiğini söyleyen Türk, hayalini de açıkladı: "Kenan İmirzalıoğlu ile birlikte oynamak isterim. Tam bir Kenan hayranıyım.

NASIL ZAYIF KALDIĞINI DA ANLATTI

2011 yılının Türkiye güzeli seçildikten sonra kariyerine oyunculukla devam eden Tuğba Melis Türk, her kadın gibi kendisinin de kilo sorunu olduğunu söyledi. Manken olmadan önce çok kilolu olduğunu itiraf eden Türk, sıkı diyetlerle zayıflayamadığını söyledi. "Günde 8 öğün yiyirek 14 kilo verdim" diyen Tuğba Melis Türk sözlerine şöyle devam etti:

KARARLI OLACAKSINIZ

"Ben Türkiye güzeli seçilmeden önce çok sıkı bir diyet yaptım. 14 kilo fazlam vardı. Günde en az 8 öğün yiyerek kilo verdim. Belki inanması zor ama canım ne isterse yedim. Ben diyet tecdübelerimden sonra şunu anladım kilo önce beyinden veriliyiyor. Kendinizi bastırarak asla kilo veremezsiniz. Bu işte kararlı olacaksınız. Tatlı da yedim, börek de... Ancak bu işin sırrı şudur: Canınızın istedğinden bir tabak dolusu yemeyin. Porsiyonlarınızı küçültün. Hala da bu şekilde yiyorum ve şu an 54 kiloyum. Bu şekilde yiyerek 68 kilodan 54'e düştüm."

Sabah : http: //www.sabah.com.tr


Cinsiyet Değiştiren Sporcular Şaşırtı

1986 yılındaki olimpiyatlara, cinsiyet değiştirme damgasını vurmuştu.
Ameliyatla göğüslerini aldırıp, adını da Rüzgar olarak değiştiren Nil Erkoçlar, kendisindeki değişimi 5-6 yaşlarındayken fark ettiğini ve bu zamana kadar hiçbir erkekle birlikte olmadığını söylemesiyle beraber bir anda Türkiye’nin gündemine bomba gibi düştü.

Spor tarihinde de buna benzer çok ilginç olaylar yaşandı. Özellikle 1980’li yıllarda Komünist Doğu Almanya döneminde şampiyonalarda ''Kapitalizme karşı savaşmak için'' erkeklik hormonu verilen dünya şampiyonu kadın atletler, sporu bıraktıktan yıllar sonra cinsiyetlerini değiştirmek zorunda kaldılar.

Berlin Duvarı yıkılmadan önce Komünist Doğu Almanya'da sporcu olarak onlarca dünya rekoruna imza atan kadın sporcular, kendilerine o dönemde sürekli olarak erkeklik hormonu (testosteron) verildiği gerekçesiyle ilaçları üreten şirkete yıllar sonra dava açma kararı aldı. Bir kısmı aldıkları yüksek miktarda testosteron nedeniyle cinsiyetlerini değiştiren sporcular, Jenapharm adlı ilaç firmasına 2.6 milyon avroluk tazminat davası açtı.

GÖREVİMİZDİ

Atletlerin bu açıklamasıyla atletizm, gülle atma gibi dallarda yıllardan beri kırılamayan rekorların gizemi de çözülmüş oldu. 1986 Olimpiyatları'nda gülle atma alanında 21.10 metreyle rekor kıran ve 8 yıl önce cinsiyet değiştiren Heidi (Andreas) Krieger, 800 sporcunun benzer sorunlar yaşadığını söyledi. İngiliz The Times gazetesine konuşan Krieger, 15 yaşından itibaren Turinabol adlı ilaçtan 885 miligram almaya başladığını, 2 yıl içinde bu düzeyin 3 katına çıktığını anlattı.

Alman atlet, "Sesimin kalınlaşması, yüzümde tüylerin çoğalması umrumda değildi. Kapitailist dünyaya karşı Komünizmi yüceltmekle görevliydik. Doğu Alman Gizli Servisi Stasi'nin kimyagerleri de doping kontrollerinde yakalanmayalım diye Komplex 08 adlı bir projeyi devreye sokmuştu" dedi.

40 yaşındaki Krieger, sporculuğunun son yıllarında hormonal dengesinin çöktüğünü, 8 yıl önce de cinsiyet değiştirerek erkek olmak zorunda kaldığını, 3 haftada bir erkeklik hormonu enjeksiyonu almak zorunda olduğunu da açıkladı.

YILLAR SÜRECEK DAVA

Krieger'in yanısıra 1980 yılında 400 metre yüzmede altın madalya kazanan Petra Schneider, sırt üstü dalında onlarca rekor kıran Rica Reinisch gibi sporcuların da benzer iddialarla mahkemeye başvurması şirketi köşeye sıkıştırdı. Zararlarını bile bile antrenörlerin sporculara hormon hapları vermesine göz yuman Jenapharm, iddiaları araştırmak için 250 bin avroya bir tarihçi tutma kararı aldı.

Şirket genel müdürü Isabelle Roth, "Doğu Almanya ilaçların kullanımını onaylamıştı. Kanunlara aykırı davranmadık. Hedef olması gereken biz değil, bu ilaçları aşırı dozlarda veren ve verilmesini onaylayan kişilerdir" diye konuştu. Uzmanlar, şirkete karşı açılan bu davanın ise yıllarca sürebileceğini kaydediyor.

10 BİN ATLET STEROİT ALMIŞ

1960 ile 80 yılları arasında en az 10 bin atlete performans arttırıcı 'steroid' hapları verildiği ileri sürülüyor.

* Doğu Almanyalı atlet Jarmila Kratochvilova 26 Temmuz 1983'te 800 metreyi 1.53:28'de koştu. 22 yıl sonra 2005'de yılın en iyi derecesi 1.59:59 ile Faslı Hasna Benhassi'ye ait Geçen yıl İngiliz Kelly Holmes 1.56:38'le Olimpiyatlar'ı kazanmıştı.

* Petra Schneider 1980 yılında 400 metre yüzmede 4.36:29'luk dereceyle rekor kırdı. Rekoru ancak 15 yıl sonra kırılabildi.

* Karen Koenig, 1984'te serbest yüzmede, Jurgen Grundler ise biatlonda 1976'da dünya rekoru kırdı.

* Hiçbir sporcu doping testlerinde 'pozitif çıkmadı.
 Claudia Charriez, cinsiyet değiştirmeden önce madalyalı bir yüzücüydü.
26 Temmuz 1983'te 800 metreyi 1.53:28'de koşan Jarmila Kratochvilova da cinsiyet değiştirdi.
Karen Koenig, 1984'te serbest yüzmede rekor kırmıştı.
Şu an süper model olan Lea T, Brezilyalı futbolcu Toninho Cerezo'nun oğlu olarak dünyaya geldi.