siyaset etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
siyaset etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6 Aralık 2022 Salı

 İyi Partili vekil hastaneye kaldırıldı..Yoğun bakım da.

Bütçe görüşmelerinin devam ettiği TBMM Genel Kurulu'nda AK Parti ve İYİ Parti milletvekilleri arasında kavga çıktı. Yumrukların konuştuğu kavgada İYİ Partili Hüseyin Örs'ün başı yarıldı. Hastaneye kaldırılan Örs, yoğun bakım servisine alındı.



TBMM'de dün başlayan bütçe görüşmeleri bugün devam ediyor. Dün akşam AK Parti ve CHP'li vekiller arasında yaşanan hararetli tartışma sonrasında bugün de Genel Kurul'da kavga çıktı.

İYİ PARTİLİ VEKİLİN BAŞI YARILDI

İYİ Parti Milletvekili Ümit Beyaz kürsüde konuşma yaparken AK Parti ve İYİ Parti milletvekilleri arasında tansiyon yükseldi. Yaşananların ardından Meclis Başkanvekili Haydar Akar oturuma 10 dakika ara verdi. Çıkan kavgada İYİ Parti Trabzon Milletvekili Hüseyin Örs, AK Partili Zafer Işık ile yumruklaştı. Işık'ın parmağındaki yüzük nedeniyle Örs'ün kafasında açılma oldu. Kalp problemi olduğu öğrenilen Örs, kaldırıldığı hastanede yoğun bakıma alındı.

20 Ekim 2014 Pazartesi

Yeni kimliklerin parası Erdoğan’a mı gidecek?

Oran: Yeni kimliklerden gelecek 1,368 milyar TL nereye harcanacak? Bu parayla AOÇ’deki saray ve Erdoğan’ın özel uçağının maliyeti mi karşılanıyor?

Yeni çipli kimlik kartlarının aralık ayından itibaren vatandaşlara 18 TL karşılığında dağıtılmaya başlanacak olması, 76 milyon vatandaştan toplanacak 1 milyar 368 milyon TL’lik meblağın ne yapılacağı sorusunu gündeme getirdi.

Akıllı kimlik kartı fiyatı açıklandıAkıllı kimlik kartı fiyatı açıklandı
Bu paranın akıbetinin peşine düşen CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Doğuştan gelen bir hak olan vatandaşlığın göstergesi kimlik kartı için neden para alınıyor? Toplanacak 1 milyar 368 milyon TL’lik para nereye harcanacak? Kartın maliyeti 5 TL ise neden vatandaştan fazladan 988 milyon TL daha toplanacak? Bu parayla AOÇ’deki saray ve 12. 
Cumhurbaşkanı’nın özel uçağının maliyeti mi karşılanıyor? Suriyelilere yapılan yardımın açtığı 4 milyar TL’lik bütçe deliğinin 1/3 mü kapatılacak?” diye sordu.
Kartın maliyeti nedir?
Ak Saray’a ithal ağaçAk Saray’a ithal ağaç
CHP’li Umut Oran, konuyu soru önergesiyle TBMM gündemine taşırken, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e şu soruları yöneltti:

- Yeni kimlik kartlarının Aralık ayından itibaren dağıtılacağı ve vatandaşın bu kartları 18’er TL ödeyerek alabileceği bilgisi doğru mudur? Bu kartların maliyeti kaç TL’dir?
Vatandaşlık göstergesi kart satılır mı?
- Doğuştan gelen bir hak ve vatandaşlığın göstergelerinden birisi olan kimlik kartı alımı için neden vatandaştan para talep ediliyor? Bu parayı öde(ye)meyenler kimlik kartı olmadan mı yaşayacak?
Neden vatandaştan fazladan 988 milyon TL toplanıyor?
- 76 milyon vatandaşımızın 18 TL karşılığında kimlik kartlarını teslim alması durumunda elde edilecek 1 milyar 368 milyon TL’lik para nerede kullanılacak?

- Bu kartların maliyeti 5 TL ise her vatandaştan fazladan 13’er TL alınmasının gerekçesi nedir? Kartların maliyeti 5 TL ise vatandaştan neden fazladan 988 milyon TL para topluyorsunuz?
Para, AOÇ’deki işgal sarayı ve özel uçak için mi kullanılacak?
- Yeni kimlik kartlarından elde edilecek 1 milyar 368 milyon TL’nin, Atatürk Orman Çiftliği arazisi içinde bulunan ve AOÇ arazisi işgal edilerek yapıldığı gerekçesiyle inşası mahkeme kararıyla durdurulan(!) ve 1,1 milyar TL harcanmasına rağmen halen yapımı bitmeyen yeni saray binasının devam inşaatlarında mı kullanılacak?

- Yeni kimlik kartlarından elde edilecek 1 milyar 368 milyon TL, TC-Tur tescilli Airbus 330-200 Prestige tipi 90 koltuklu, modifikasyonunun ardından 12. Cumhurbaşkanı tarafından kullanılmaya başlanan 400 milyon TL’ye malolan özel jet uçağın bütçede açtığı deliğin yamanması için mi kullanılacak?

Suriyelilere yapılan yardımın 1/3’ü çıkarılacak
- Ülkemizde bulunan Suriyeliler için bugüne kadar hangi kalemlerde toplam ne kadarlık harcama yapıldı, bu meblağın Cumhurbaşkanı’nın açıkladığı şekliyle 4 milyar TL’yi bulduğu bilgisi doğru mudur? Yeni kimlik kartlarından elde edilecek 1,3 milyar TL ile Suriyelilere yapılan yardımlar için harcanın paranın bütçede yaratığı deliğin 1/3’ü mü kapatılacak?
AKP Genel Başkan Başdanışmanı Hüseyin Çelik iddialar üzerine, “O milletvekili ben değilim” açıklaması yaptı.

Çelik, Twitter üzerinden takipçilerine, “Bugün, adı aydınlık ama muhtevası karanlık bir gazete, şahsımla ilgili bazı yalan ve hezeyan dolu iddialarda bulunmuştur. Gazete, benim ‘Kendi Partisini BBC üzerinden topa tutan’ Ak Partili olabileceğimi ima ettikten sonra birkaç gün önceki gibi yine saçmalamış. Öncelikle kendi partim ve tanıyanlar bilirler ki, ben söyleyeceklerini isim vermeden, gizli saklı söyleyen namertlerden olmadım, olamam. BBC ile, içeriği bir tarafa, konuşmuşluğum bile söz konusu değil. Dolayısıyla gazetenin hakkımdaki iddiaları yalan ve hezeyandan ibarettir” diye mesaj attı.

AKP'li vekilden Erdoğan'a şok sözlerAKP’li vekilden Erdoğan’a şok sözler
Haymana’da yeni taşındığı çiftliğinde ve Genel Merkez’deki odasında güneydoğulularla muhalefet örgütlediği yönündeki daha önceki haberin de doğru olmadığını kaydeden Çelik ayrıca, “AK Parti’nin içine fitne sokma çabalarından biri olan bu ve benzeri haberleri yapanlar bilsinler ki, biz o zevki onlara tattırmayacağız” dedi.

2 Eylül 2014 Salı

Habertürk Koordinatörü Erhan Çelik, arkadaşına hava atmak için Başbakan Ahmet Davutoplu'yla telefon görüşmesi yaptığı iddialarına Twitter'dan ateş püskürdü.


Erhan Çelik telefon skandalı haberine Twitter'dan yanıt verdi. Çelik'in bir arkadaşına 'hava atmak' için, elindekini telefonu Ahmet Davutoğlu'na verdiği yazılmıştı.

Gazeticeler.com sitesinde Adnan Berk Okan imzalı çıkan haberde "Erhan Çelik'in, gazetecilerle sohbet eden Başbakan Ahmet Davutoğlu'na cep telefonunu uzatıp biriyle konuşturmak istediği, Ahmet Davutoğlu'nun telefonu almak istemediği ve kaş göz işaretleri ile 'kim o diye' sorduğu ancak Erhan Çelik'in ısrarla 'sizi tebrik edecek' diyerek telefonu Davutoğlu'nun eline verdiği ileri sürüldü.

TELEFONDAKİ DE BİLMİYORDU İDDİASI

Habere konu olan iddia şöyle:

"Nezaketini bozmayan Ahmet Davutoğlu telefonu alıp konuştuğunda yanındaki gazeteciler şaşkın bakışlarla izlemeye başladılar. Zira telefondaki kişi kiminle konuştuğunu dahi bilmiyordu. Karşısındaki kişi 'kim olduğunu' sormuş olacak ki Davutoğlu'nun şöyle dediği duyuldu;

-"Evet ben Ahmet Davutoğlu’yum, resepsiyondayım”.

Telefonun diğer ucundaki kişi Davutoğlu olduğuna inanmayınca konuşma kısa sürdü. Ahmet Davutoğlu buz kesmiş bir halde telefonu Erhan Çelik'e iade etti. Şaşkınlığını da paylaşan Ahmet Davutoğlu, "Kim olduğunu anlayamadım, ben Suat filan dedi" diyerek durumu anlamaya çalıştı.

TELEFONDAKİ KONUŞAN KİŞİ ŞAKA SANMIŞ

İddiaya göre Erhan Çelik, arkadaşına hava atmak için Ahmet Davutoğlu'nu telefonla konuşturdu. Hattın diğer ucundaki arkadaşının ise Habertürk'te çalışan başarılı gazetecilerden biri olduğu ortaya çıktı. Söylenenlere göre bu kişi 'Konuştuğu kişinin Ahmet Davutoğlu olduğuna inanmamış' ve bunun bir şaka olduğunu sanmış.

ERHAN ÇELİK'TEN JET HIZIYLA YANIT

Erhan Çelik, bugün twitter hsabından yaptığı açıklamada, iddiaları yalanlayarak, o akşam yaşananları açıkladı.

Çelik iddia edilenin aksine telefonu Davutoğlu'na kendisinin uzatmadığını belirterek, "Sayın Başbakan'ın köşk resepsiyonundaki açıklamalarını canlı olarak telefonla editör masasına verirken gülerek 'Beni mi arıyorlar?' diyerek telefonumu alıp konuşmasını benim emrivakim gibi yazmak kelimenin en hafif deyimiyle haysiyet noksanlığı. Meslektaşlarım Serpil Çevikcan Nilgün Balkaç ve @handefrt ın önünde gerçekleşen durumun gerçeğinin bilinmesini istedim. İftira sahibi önce Allah'a sonra yargıya havale." ifadesini kullandı.

29 Ağustos 2014 Cuma



Nostaljik bir siyasi türkü videosu.Tozlu raflardan indi Cumhurbaşkanlığına kadar "bindi."
'Eşek sıpası' AKP'li vekili çok kızdırdı

AK Parti Milletvekili Mustafa Şahin 'satın eşşek sıpaları' türküsünü söyleyen Kutsal Evcimen ve Sinan Güngör hakkında inanılmaz açıklamalar yaptı

AKP Malatya Milletvekili Mustafa Şahin, CHP’li Arguvan Belediyesi tarafından organize edilen 11. Uluslararası Arguvan Türkü Festivali’nde sahneye çıkan Kutsal Evcimen ve Sinan Güngör’ün birlikte söylediği Âşık Kul Fakir’e (Rıza Karahan) ait “Satın Eşşek Sıpaları” türküsü üzerine AKP’ye yakın basın yayın organlarında “sanatçı müsveddesi, soytarı, yoncası fazla kaçmış hayvan” gibi açıklamalar yaptı.

Yaşananları gazetemize değerlendiren sanatçı Kutsal Evcimen, Satın Eşşek Sıpaları adlı bu türkünün 25-30 yıllık geçmişinin olduğunu anımsatarak “Taksim Gezi Parkı ve ülkenin yaşadığı sorunlara ışık tutabilmesi amacıyla seçtik” dedi. Ülkede yaşanılan olayları yansıtması bakımından sanatçı duruşu gösteriyoruz, Şahin’e dava açmaya hazırlanıyoruz.Bu ülkenin çocukları, Berkin, Ali İsmail, Mehmet Ayvalıtaş ölüyorsa, Gezi Parkı’nda çok sayıda insan çıkan olaylarda yaralandıysa, halen ülkede çok sayıda insan sıkıntı yaşıyorsa bu tür türküler de maalesef tam yerini bulmuş oluyor” diye konuştu.



"Vay Kekeç vay dilin kemiği yok at bire yalancı pelvan :) "


Star gazetesi yazarı Ahmet Kekeç, Ahmet Necdet Sezer hakkında söylediklerinde coştukça coştu. Ancak ikaz edilince özür de dilemedi.

Kanal 24’teki programa katılan Star gazetesi yazarı Ahmet Kekeç öyle sözler söyledi ki, bir an duraksadığında kendisi dahi söylediklerine şaşırdı.

Ahmet Kekeç dünkü program sırasında eski Cumhurbaşkanı Sezer’in Cumhurbaşkanlığı dönemine dair aynen şöyle dedi:

“Deprem olmuş, 10 binlerce insan ölmüş, Gölcük depreminden bahsediyorum. Cumartesi – Pazar diye dışarıya çıkmıyor. Çıkmıyor yani. Bir siyasetçiyi ara, bir depremzedeyi ara, olay yerine git.”

Ahmet Kekeç, Sezer hakkında bu yorumda bulundu ancak Gölcük depremi 17 Ağustos 1999 yılında oldu. Ahmet Necdet Sezer ise Cumhurbaşkanı olarak göreve 16 Mayıs 2000 yılında başladı. Yani, Gölcük Depremi sırasında Ahmet Necdet Sezer Cumhurbaşkanı değildi.

Kekeç programda söylediği bu yalanı gelen uyarıların ardından fark ediyor ancak hiçbir şey olmamış gibi konuşmasına devam ediyor.
AKP'nin yeni Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun 62. hükümeti kurma görevi alması sonrası bugün de yeni Bakanlar kurulunun açıklanması bekleniyor.


 Davutoğlu yeni kabinesinde önemli değişikliklere yer verecek. Yeni Bakanlar AK Partide ''Değişim'' olarak nitelense de bir tasfiyenin de habercisi olacak.

Yeni kabinede özellikle 3 döneme takılan bazı isimlerin bakanlık görevinden alınacağı ve yerlerine Bülent Arınç'ın ''Yeni yetmeler'' olarak nitelediği bazı milletvekillerinin atanacağı belirtiliyor. Arınç'ın da Başbakan yardımcılığı görevinden alınıp yerine Ankara milletvekili Yalçın Akdoğan'ın getirileceği vurgulanıyor.

4 KURUCUNUN YOLLARI...
Böyle bir değişiklik AK Partiyi kuran 4 isimden biri olan Bülent Arınç'ın da önemli güç kaybetmesine neden olacak. Arınç üç döneme takıldığı için 2015 de milletvekili adayı da olamayacak. AK Partiyi kuran 4 isimden Abdullah Gül, 7 yıllık Cumhurbaşkanlığının ardından en azından 2015 seçimine kadar köşesine çekilecek. AKP, kongresini 27 Ağustos'a alarak 28 Ağustos'ta görev süresi dolan Gül'ün partiye dönüp Genel Başkan adayı olmasını engellemişti.
4 isim arasında yer alan eski Başbakan yardımcısı ve Maliye Bakanı Abdüllatif Şener partiden tamamen koparken, Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı olarak Çankaya'ya çıktı. Böylelikle Gül-Erdoğan-Şener ve Arınç dörtlüsünün siyasetteki yolları ayrıldı. Arınç'ın bakanlık görevinden alınması zincirin bir halkasını daha koparacak.

70 İSİM DE SIRADA
AKP'de aralarında bakanların da bulunduğu 70 isim de 2015 seçimleri öncesi aktif siyasete veda edecek ve en az 4 yıl süreyle parlamentodan uzak kalacak. Bu kapsama çok sayıda bakan ve parti yöneticisi giriyor. ''Tasfiye'' olarak nitelenen ve 2015'de aktif siyasetten kopacak AKP'li isimler şöyle:

KABİNE: Bülent Arınç, Beşir Atalay, Bekir Bozdağ, Ali Babacan, Ömer Çelik, Mehdi Eker, Faruk Çelik, Mevlut Çavuşoğlu, Hayati Yazıcı, Taner Yıldız.
PARTİ YÖNETİMİ: Abdülkadir Aksu, Hüseyin Çelik, Salih Kapusuz, Bülent Gedikli, Reha Denemeç, Nükhet Hotar, Haluk İpek.

MİLLETVEKİLLERİ: Cemil Çiçek, Sadullah Ergin, Nihat Ergün, Binali Yıldırım, Egemen Bağış, Suat Kılıç, Hüseyin Tanrıverdi, Edip Uğur, Fatma Şahin, Nurettin Canikli, Mustafa Elitaş, Burhan Kuzu, Nimet Baş, Recep Akdağ, Necati Çetinkaya, Sadık Yakut, Vecdi Gönül, Nafiz Özak, Mehmet Ali Şahin, Sefer Üstün, Cevdet Erdöl, Mustafa Ataş, Halide İncekara, Sait Açba, Ruhi Açıkgöz, Rıza Alaboyun,  Fahrettin Poyraz, Vahit Kiler, Bayram Özçelik, Ali Küçükaydın, Mehmet Daniş, Ünal Kaçır, Enver Yılmaz, Nevzat Pakdil, Hakkı Köylü, Muzaffer Baştopçu, Fehmi Kinay, Mehmet Katsal, Nusret Bayraktar, Şaban Dişli, Yılmaz Demir, Mustafa Demir, Ahmet Yeni, Afif Demirkan, Yahya Akman, Şükrü Ayala, Zeyit Aslan, Köksal Toptan, Ziyaettin Akbulut, Mehmet Sarı, Kerim Özkul, Harun Tüfekçi, Hasan Ali Çelik, Murat Yıldırım.
Erdoğan çiftini kahkahaya boğdu
Çankaya Köşkü’nde dün akşam verilen resepsiyonda Erdoğan ile HDP'liler arasında ilginç diyaloglar yaşandı.

HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder'in yaptığı espriler, Erdoğan çiftini uzun süre güldürdü.

Cumhurbaşkanlığı görevini devralan Recep Tayyip Erdoğan, devir teslim törenine katılan yerli ve yabancı konuklarını resepsiyonda ağırladı.

Milliyet gazetesi Erdoğan'ın Çankaya'daki ilk resepsiyonundan notları okurlarıyla paylaştı.

Konuklarıyla yakından ilgilenen Erdoğan'ın resepsiyona katılan HDP’li milletvekillerle yaptığı sıcak  sohbet dikkatlerden kaçmadı.

Erdoğan, Pervin Buldan, İdris Baluken, Hasip Kaplan, Nazmi Gür, Kemal Aktaş, Adil Zozani, Erol Dora ve Ağrı Belediye Başkanı Sırrı Sakık’ın bulunduğu masaya geldi.

Buldan, Erdoğan’ı “Hayırlı olsun sayın cumhurbaşkanım” sözleriyle karşıladı. Erdoğan, HDP’lilerden, bölgenin sorunlarına ilişkin bilgi aldı. Erdoğan, HDP’lilerle Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde yapımı süren havalimanı hakkında da bilgi alışverişi yaptı.

SAKIK AĞRI'YA DAVET ETTİ
Ağrı Belediye Başkanı Sakık ise TBMM’deki yemin töreni sonrasında ve resepsiyonda Erdoğan’la Ağrı’nın sorunlarına ilişkin sohbet etti. Sakık,  “Sizi tebrik ediyorum. Hayırlı uğurlu olsun. Ağrı yoksul bir kent. Cumhuriyetin kuruluşundan beri ihmal edilmiş. Cumhurbaşkanı olarak ilk ziyaretinizi Ağrı’ya yapmanızı istiyoruz” dedi. Erdoğan ise Sakık’a, “İnşallah yakın bir tarihte Ağrı’ya geleceğim, konuğunuz olacağım” karşılığını verdi. Sırrı Süreyya Önder’in, Adıyaman’a davet etmesi üzerine, Erdoğan, 10 Ağustos’ta kendisine en yüksek oy veren illerden başlamak üzere gezilerine başlayacağı yanıtını verdi.

ÖNDER'İN ESPRİLERİ GÜLDÜRDÜ
Bu sırada Emine Erdoğan’ın “Siz nerelisiniz?” diye sorması üzerine, Önder, “Adıyamanlıyım, Çok afedersiniz Türküm, tedavi oluyorum“ yanıtını verdi. Önder’in esprisi Erdoğan çiftini ve masayı güldürdü.  Önder’in “Tarım Bakanı Mehdi Eker’den tespih istedim, vermedi. Verseydi tekrar bakan olması için dua edecektim” sözlerine Erdoğan çifti uzun süre güldü.

BARZANİ KATILDI
Sohbete, resepsiyona katılan isimlerden Irak Kürdistan Bölgesel Hükümeti Başbakanı Neçirvan Barzani de katıldı. Barzani ile Erdoğan, bölge sorunları konusunda sohbet etti. Barzani, Erdoğan’ı, IŞİD’le yürütülen mücadelede ilerleme kaydettiklerini kaydetti.

HDP'Lİ VEKİLİN ÖZEL'DEN TALEBİ
HDP’li Zozani, Milli Savunma Bakanı Yılmaz ile sohbet eden Genelkurmay Başkanı Özel’in yanına giderek, kendisini tanıttı ve Hakkari Kalesi’nin askeri alan olduğunu, kendilerine verilmesi halinde park haline getireceklerini belirtti ve “Hatta restore edip verirseniz daha iyi olur” diye konuştu. Özel ise olumlu veya olumsuz bir yanıt vermedi ancak restorasyonla Kültür Bakanlığı’nın ilgilendiğini kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, resepsiyonun ardından tören için Türkiye’ye gelen devlet ve hükümet başkanları onuruna akşam yemeği verdi.

27 Ağustos 2014 Çarşamba

Başta Maliye Bakanı Şimşek ve bazı AKP’li vekillere ettiği hakaretlerle tanınan Esat Ç. adlı Twitter hesabının, Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu’nun ekibinde yer alan 23 yaşındaki E.B.U olduğu iddia ediliyor.

Twitergate skandalı, Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı’nın ardından AKP Genel Merkezi’ne sıçradı. “Gizli Arşiv”, “Kuşçubaşı Eşref” isimli meşhur Aktroll hesaplarının ardından, bakanlara küfür ederek “ayar” veren Esat Ç. İsimli Twitter hesabı da deşifre oldu. Taraf’ın haberine göre; söz konusu hesabın, AKP Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu’nun ekibinde yer alan ve 28 Kasım 1991 doğumlu E.B. U. isimli vatandaş tarafından kontrol edildiği tespit edildi. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek başta olmak üzere birçok bakan ve milletvekiline “hakaret eden” Esat Ç. isimli hesabın sahibinin AKP tarafından bilinmesine rağmen, bugüne kadar hakkında bir işlem yapılaması da dikkatlerden kaçmadı.

ESAT Ç. NASIL YAKALANDI?
Taraf gazetesinden Hüseyin Özay’ın haberine göre; Gezi Parkı Eylemleri’nin ardından oluşturulan AKP Troll ekibi, tek tek deşifre olmaya başladı. Bu ekibin başında gelen ve küfürlü mesajları ile gündemden düşmeyen Esat Ç. İsimli sahte Twitter hasabının da kime ait olduğu kesinleşti. Söz konusu hesaplarla ilgili olarak, Cumhuriyet savcılıklarına çok sayıda şikâyet dilekçesi verildi. Şikâyet dilekçeleri doğrultusunda hesaplarla ilgili soruşturma açıldı. Ve mahkeme kararları ile de teknik takip başlatıldı. İşte bu takip esnasında, AKP’nin sahte Aktroll hesapları deşifre oldu. Yine bu teknik takip sırasında, 0 531 959 23 XX nolu Turkcel’e kayıtlı ancak Vodafone geçmiş telefon numarasından Esat Ç. İsimli hesaba sürekli mesaj atıldığı belirlendi. Söz konusu hattın daha sonra kapatıldığı tespit edildi.

AKP GENÇLİK KOLLARI’NDA ÇIKTI
Bu gelişme üzerine telefon hattının kimin tarafından kullanıldığına yönelik çalışma yapıldı. Yapılan bu çalışma sonucunda ise, söz konusu hattın, 28 Kasım 1991 doğumlu baba adı Recep olan E.B.U. isimli bir vatandaş tarafından alındığı ve kullanıldığı saptandı. Söz konusu gençle ilgili yapılan çalışmada ise E.B.U.’nun, İstanbul AKP Gençlik Kolları’nda görevli olduğu ve AKP Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu’nun koordinatörlüğünde oluşturulan Ak troll ekibin de içinde yer aldığı belirlendi. Söz konusu bilgiler de yine bu teknik takip esnasında ulaşıldı. Halen, İstanbul’da ve Mevlana mahallesinde oturan Esat Ç.’nin Başbakan’ın danışmanları tarafından da tanınması dikkat çekti.

BAKANLARA KÜFÜR ETTİ
Esat Ç. İsimli sahte Twitter adresi, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek başta olmak üzere bazı AKP’li bakan ve milletvekillerine “ettiği hakaret içeren mesajlarla” biliniyor. 23 yaşında bir genç tarafından atıldığı tespit edilen söz konusu mesajlarla ilgili olarak bugüne kadar bir işlem yapılmadı. Bu durum, Aktrollerle ilgili soru işaretlerinin daha da artmasına yol açtı.
Daha önce de Gizli Arşiv ve Kuşlubaşı Eşref gibi sahte Twitter hesaplarının kimler tarafından kontrol edildiği de tespit edilmişti. Bu hesaplarla ilgili de çok sayıda şikâyet dilekçesi verildiği öğrenildi.

4 Nisan 2014 Cuma


31 Mart 2014 Pazartesi

Sarıgül neden kaybettiğini açıkladı
Mustafa Sarıgül seçim sonuçlarını bir basın açıklaması ile değerlendirdi.

İşte Sarıgül'ün o açıklaması:
Olağanüstü bir dönem yaşayan ülkemizde; gerçek demokrasi için, ötekisi olmayan bir İstanbul’un mümkün olduğunu göstermek için, birlikte sevgiyle yaşanabileceğini göstermek için, İstanbul’un yüzde 50’sinin değil yüzde 100’ünün kucaklanabileceğini göstermek için, Partimin ve İstanbullu yurttaşlarımın bana verdiği tarihi sorumluluğun bilincinde yerel seçimlere katıldım.

Bu seçimlerin her anlamda kolay geçmeyeceğini çok iyi biliyordum. Bu karanlık dönemi aydınlatmaya çalışırken, seçim sürecinin ve gecesinin karanlık oyunlarla dolu olacağını siyasi tecrübem bana gösteriyordu. Gerçek demokrasiyi yerleştirmenin, değişmez kılmanın kolay bir yolculuk olmadığını biliyorum. Bunu bir kez daha gördük.

Ben bu yolculukta, halkımın bana verdiği sorumluluğun tüm gereklerini yerine getirdiğime kalpten inanıyorum. İstanbul’da yapılabilecek her türlü çalışmayı yaptık. Ben ve arkadaşlarım bu seçim sürecinde siyasi nezaketimizi koruduk. Yapılan bütün provokasyonlara karşın, yurttaşlarımıza projelerimizi anlatmak için gece gündüz çalıştık. Ama seçim öncesi yaşananlar seçimleri yerel seçim olmaktan çıkardı.

Türkiye genelinde alınan sonuçlar şunu gösterdi: Hak ve özgürlükler için, demokrasi için, inançlara saygılı laiklik için önümüzde çileli bir yolculuk var. Çocuklarımızın çağdaş bir Türkiye’de yaşaması için bu yolculuğu sürdürmek boynumuzun borcudur. 

İsterdim ki şaibesiz, şüphesiz, tertemiz bir seçim olsun ve bu seçim demokrasi yolunda önemli bir kilometre taşı olsun. Ama seçim döneminde yaşadığımız zorluklar, seçimlere sayılı günler kala kapatılan Twitter ve YouTube... seçim bürolarımıza ve otobüslerimize yapılan saldırılar... Seçime iki gün kala sahte SMS mesajlarıyla adaylıktan çekildiğim yolunda yalan haberler yayılması… Kadıköy mitinginin iptal edildiğine dair sahte haberler yapılması… Seçim gecesi olacakların da ipucunu veriyordu. Zamanlaması manidar olan elektrik kesintileri, ortalarda dolaşan oy torbaları ve benzeri olaylar bu seçimlerin siyaset tarihimize temiz geçmesine engel olmuştur.

Her şeye karşın Cumhuriyet Halk Partisi olarak İstanbul’da bugüne kadarki en yüksek oyumuzu aldık. İstanbul’da bu oy oranına ulaşmamız elbette bizim için teselli olamaz. Mazeretlere sığınmak siyasi karakterime aykırıdır. Yapmamız gereken daha çok kenetlenerek, hiç zaman kaybetmeden yarından itibaren dünden daha hırslı çalışmaya başlamaktır.

Bu güzel ülkenin, demokrasi yolculuğunu sabırla ve inançla kesintisiz sürdürmesi gerekiyor. Bıkkınlık, çaresizlik, umutsuzluk bize yakışmaz. Görmeyen gözlere, duymayan kulaklara gerçekleri göstermek ve duyurmak için sabırla yolumuza devam edeceğiz. İstanbul’da ve Türkiye’de görevimiz ve sorumluluklarımız devam ediyor.

Bu kampanya sürecinde İstanbullulardan büyük ilgi ve destek gördük. İstanbul’a şükran borçluyuz. Bu süreçte Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’ndan büyük ilgi ve destek gördük. Kendilerine şükran borçluyuz. Bu süreçte başta İstanbul İl Başkanımız Oğuz Kağan Salıcı olmak üzere Cumhuriyet Halk Partisi örgütünden büyük ilgi ve destek gördük. Örgütümüze şükran borçluyuz. Bu süreçte değişim gençliğinden, değişim kadınlarından unutulmaz destek gördük. Onlara şükran borçluyuz. Böylesine büyük destek bizim sorumluluklarımızı arttırıyor. Sonuçların her koşulda İstanbul’a ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.

16 Ocak 2014 Perşembe



30 Mart yerel seçimlerine yaklaşılırken kamuoyunun nabzını tutan araştırmacılar, partilerin oy oranlarına ilişkin tahminlerini açıklamaya devam ediyor.

AK PARTİ YÜZDE 40'IN ALTINDA

22. Dönem Milletvekili Bülent Tanla'nın Cumhuriyet gazetesinde yayınlanan yerel seçim anketinde, 30 Mart seçimlerinde Ak Parti'ye destek verenlerin oranı yüzde 40'ın altında çıktı. Ankete katılanlara yöneltilen "Yerel seçimlerde hangi partiye oy vermeyi düşünüyorsunuz?" sorusuna yanıt verenlerin yüzde 35.5'i tercihini Ak Parti'den yana kullandı. Yüzde 26.7'lik kesimin CHP'yi desteklediği ankette, MHP'nin oy oranı yüzde 15.1 olarak belirlendi.

SAADET PARTİSİ'NDE YÜKSELİŞ

Ankette Saadet Partisi'ndeki yükseliş dikkat çekti. Araştırmaya katılanların yüzde 8.4'ü yerel seçilerde Saadet Partisi'nin adayını destekleyeceğini belirtirken, BDP'yi destekleyenlerin oranı yüzde 7.6'da kaldı.

ADAY MI PARTİ Mİ?

30 Mart seçimleri öncesi merak edilen bir başka konu da belediye başkan adaylarının, seçmenlerin oy tercihleri üzerinde etkili olup olmayacağı. Bu konuda MHP seçmeninin yüzde 69.8'i oy tercihinde adayın daha önemli olduğunu belirtirken, Ak Parti seçmeninin de yüzde 53'ü adayın kendileri için önemli olduğunu ifade etti.

16 Nisan 2013 Salı



Başbakan Erdoğan, piyanist ve besteci Fazıl Say'ın, 10 ay hapis cezasına çarptırılmasıyla ilgili soruya, "Onlarla bizi meşgul etmeyin" yanıtını verdi.

Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nın ardından salondan ayrılırken gazetecilerin, Fazıl Say'ın 10 ay hapis cezasına çarptırılmasıyla ilgili sorusunu, "Onlarla bizi meşgul etmeyin" diye yanıtladı.

Başbakan Erdoğan'ın grup toplantısından öne çıkan satırbaşları ise şöyle:

-Şehit yakını ve gazilerden su ve elektrik ücretlerinde indirim imkanından yararlanamayanların tamamı artık bu haktan yararlanma imkanına kavuşacak. Ayrım yapmadan tüm şehit yakını ve gazilerimizi bu kapsama alıyoruz.
Vazife ve harp malulü kapsamında olup faizsiz konut kredisinden yararlanamayanlara da faizsiz konut imkanı getiriyoruz. Hak sahipleri bu çerçevede 73 bin lira, 20 yıl vadeli faizsiz konut kredisi kullanabilecekler.

- Daha önce sadece Terörle Mücadele Kanunu kapsamında olanlarla asayiş ve güvenlik hizmeti sırasında hayatını kaybeden veya malul olanlara tanınmış olan sanal intibak suretiyle maaş artış imkanını, şimdi tüm vazife malullerine sağlayacağız.

- Evladı askerde olup muhtaç olan ailelere çocuğu askerde olduğu süre boyunca düzenli olarak ayda 250 lira ödeme yapılacak.

- Vazife ve harp malullüğü kapsamında olup istihdam hakkı bulunmayanlara da istihdam hakkı verilecek. Örneğin Afyonkarahisar'daki o talihsiz olan askerlerimizin yakınlarına sadece maaş veriliyordu, şimdi maaş artı 2 istihdam
hakkını bu düzenlemeyle şehitlerimizin yakınlarına getirmiş oluyoruz.

- Vazife malullüğü kapsamında bulunan diğer kamu görevlilerine bir istihdam hakkı getirilecek. Buna ek olarak terör mağduru sivil vatandaşlardan hayatını kaybedenlerin yakınlarına veya malul olanlara da bir istihdam hakkı
getiriyoruz. Sosyal güvencisi olanların maaş hakkından yararlanmasına imkan sağlıyoruz.

- Yeni bir düzenlemeyle vazife ve harp malullerine sağlanan hakların kapsamını genişletiyoruz. Vazife ve harp malulü kapsamında olan TSK mensubu ve güvenlik görevlilerinden hayatını kaybedenlerin yakınlarına 2, malul olanlara ise bir istihdam hakkı getiriyoruz.

- 65 yaşını aşmış muhtaç vatandaşlar ile muhtaç engellilere yönelik maaş uygulamasının kapsamını da belli kriterler çerçevesinde genişleteceğiz.

Çözüm süreci:
- (Çözüm süreci) Çözüm isteyen herkesten ellerini, dillerini, eğer bunlar mümkün değilse yüreklerini bu sürece koymalarını rica ediyorum. Böyle hayati bir meselede, hayır konuşmayacak olanların en azından susmak suretiyle, sukut suretiyle sürece katkı vermelerini rica ediyorum.

Akil İnsanlar Heyeti:
- Akil İnsanlar Heyeti'nin çalışmalarına bakınca milletin çözüme yönelik inancı artmıştır.Bu birlikteliği hazmedemeyenler, çeşitli provokatif eylemlere giriyorlar. Milletin inancı tüm bu kışkırtmaları ezip geçecektir.
- (Kılıçdaroğlu'na) Tarih, Kılıçdaroğlu'nun kalbinde yara olduğu için bizim verdiğimiz tarih derslerini bir türlü öğrenemedi. Kılıçdaroğlu'nun Dersim tarihi sıfır, CHP tarihi sıfır, demokrasi tarihi sıfır. İstanbul şehir tarihi
sıfır, futbol tarihi sıfır, İslam ve Türkiye tarihi yıldızlı sıfır.

Bahçeli'ye yanıt:
İktidar ortağı olduğu döneme ilişkin araştırma komisyonu kurulması için ''hodri meydan'' diyen MHP liderine, Başbakan'dan da ''Hodri meydan'' yanıtı geldi.

Başbakan, ''Milliyetçilik, milliyetçiyim diyenlerin boşalttığı devletin kasasını doldurmaktır'' dedi.

Bahçeli'ye, ''Madem ki hodri meydan dedin, merak etme çalışmalar başlar ve herşey ortaya çıkar'' mesajını gönderdi.

28 Şubat 2013 Perşembe


CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, CHP’li bazı milletvekilleri ile birlikte TBMM’de basın toplantısı düzenledi.

BDP heyetinin İmralı ziyaretine değinen İnce, Silivri Cezaevi’nde İlker Başbuğ’a yaptığı ziyarette yaşadıklarını anlattı.

BDP’li heyetin İmralı ziyareti hakkında konuşan Muharrem İnce, "Ben bu ülkenin bir milletvekiliyim. Altan Tan da bu ülkenin bir milletvekili. Silivri Cezaevi’nde İlker Başbuğ’u ziyaretimde yaşadıklarımı anlatıyorum. Kemerimi, ayakkabılarımı çıkardılar. Bozuk paralarımı, çakmağımı, telefonumu aldılar. X-Ray cihazından geçirdiler. Soğuk bir salonda sabahtan demlenmiş acı bir çay içtik. Benim içeriye toplu iğne sokma Şansım dahi yoktu. Altan Tan’ın gazetelere anlattığı İmralı’daki Abdullah Öcalan’a yaptıkları ziyareti söylüyorum. ’Üstümüz aranmadı. İsteseydik kayıt cihazı götürebilirdik. 2 porsiyon yemek yedik.’ Elini kolunu sallayarak gidiliyor. Ben de milletvekiliyim o da milletvekili" diye konuştu.

Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda CHP’li üyelerin önerilerinin reddedildiğini belirten İnce, "Tayyip Öcalan- Abdullah Erdoğan’ Anayasası yapmak istiyorlar. Yapılmak istenen bu. Türk vatandaşlığı ve Türk milleti kavramını anayasadan çıkarmak istiyorlar. Eğitim dilinin değiştirilmesini istiyorlar. Anlaşmışlar burada. ’Yerel yönetimlere yetki veriyoruz’ diyerek özerk yönetimi ve federasyona bir geçiş ve olanak tanımak istiyorlar. Başkanlık sistemi altında bir diktatörlük kurmak istiyorlar. Bizim taleplerimiz reddedildi ama AKP-PKK talepleri bu dört maddeden oluşmaktadır" dedi.

Muharrem İnce, son günlerde bir kısım medyanın ’AKP özgürlükçü ve demokrat bir anayasa yapmak istiyor. CHP ise 1930’luların kafasında ve özgür bir ülke istemiyor’ dediğini belirterek CHP’li üyelerin Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda yaptıkları önerilerinin AKP tarafından reddedildiğini söyledi.

Muharrem İnce, "Seçim barajının yüzde 5’e düşürülmesini istemişiz. AKP bunu reddetmiş. Yargı bağımsızlığı istemişiz. AKP bunu reddetmiş. Grev hakkı istemişiz. AKP bunu reddetmiş. Toplu sözleşmeyi istemişiz. AKP bunu reddetmiş. Kadınların temsili...’Eşit temsili devlet gözetlemekle yükümlüdür’ demişiz. AKP bunu reddetmiş. Kamu görevlisine güvence istemişiz. AKP bunu reddetmiş. ’Taşeronluğa son’ demişiz. AKP bunu reddetmiş. Sendika hakkının genişletilmesini istemişiz. AKP bunu reddetmiş. ’Hiç kimse dini, dili, mezhebi, ve düşüncesi nedeniyle ayrımcılık yapılamaz, hor görülemez ötekileştiremez. dışlanamaz’ demişiz. ’Devlet bütün din, mezhep, inançlara eşit mesafede durmakla yükümlüdür’ demişiz ve ’Devlet tüm eylem ve işlemlerinde buna uymakla yükümlüdür’ demişiz. AKP bunu reddetmiş" dedi.

"TAYYİP ÖCALAN-ABDULLAH ERDOĞAN’ ANAYASASI YAPMAK İSTİYORLAR"

Muharrem İnce sözlerini şöyle sürdürdü: "Bunu yazamayız Laikliğe ne gerek var’ demişler. Şimdi bunları öneren CHP ileri, demokrat ve özgürlükçü değil mi ? Bunları biz önermişiz. AKP bunları reddetmiş. Biz devrimci bir partiyiz. Bunun karşılığında ise AKP-PKK anayasası yapmak istiyorlar. ’Tayyip Öcalan- Abdullah Erdoğan’ Anayasası yapmak istiyorlar. Yapılmak istenen bu. Çok net bir şekilde söylüyorum bunu. Türk vatandaşlığı ve Tük milleti kavramını anayasadan çıkarmak istiyorlar. Eğitim dilinin değiştirilmesini istiyorlar. Anlaşmışlar burada. ’Yerel yönetimlere yetki veriyoruz’ diyerek özerk yönetimi ve federasyona bir geçiş ve olanak tanımak istiyorlar. Başkanlık sistemi altında bir diktatörlük kurmak istiyorlar. Bizim taleplerimiz reddedildi ama AKP-PKK talepleri bu dört maddeden oluşmaktadır. Türkiye’nin geldiği noktaya gerçekten üzülüyoruz. Bunu yazacak yürekli bir gazete arıyorum. Dün söylediklerim hiçbir gazete ve televizyonda söylenmedi."

DHA

9 Şubat 2013 Cumartesi


Erdoğan MYK toplantısında açıkladı.

 Başbakan Recep Tayyip Erdoğan dünkü MYK toplantısında AKP'nin son oy oranını açıkladı.

"Ne zamlar ne yaşam koşullarının kötülüğü ne iktidar yıpranması ne de siyasal dengelerin bir parti lehine aşırı bozukluğu bütün bir ulusun geleceğinin şekillenmesi yetkisinin bir kaç kişinin elinde toplanması hiç biri seçmeni etkilemiyor."

Oy vermeye Devam aynen devam!


ŞUBAT AYI ORANLARINDA ARTIŞ

"Vatandaşımız partimize tam destek veriyor" yorumunda bulunan Erdoğan'ın açıkladığı son ankete göre AK Parti'nin oyu Şubat ayı itibarıyle yüzde 52.4. Ankete göre ana muhalefet partisi CHP yüzde 22, MHP ise yüzde 12.8'e ulaştı. 4 saat süren MYK toplantısında oy oranları detaylı bir şekilde masaya yatırıldı.


dip not: Mazohist nedir?
Belirtileri:
1. Çok daha iyi seçenekler açıkça mümkün olduğu zaman bile hayal kırıklığına, başarısızlığa ve kötü davranışa yol açacak durum ya da kişilerin seçilmesi.
2. Kendisine yönelik yardım girişimlerini reddetme ya da etkisiz hale getirme.
3. Olumlu kişisel hadiselere (örnek: yeni bir başarı) tepkisinin; depresyon, suçluluk duygusu ya da acı getirecek bir davranış (bir kazaya uğrama gibi) biçiminde olması.
4. Kızgınlığı kışkırtacak, tepkileri reddeder bir davranış tarzı benimseme ve bunun sonucunda kendisini yaralanmış, bozguna uğramış, aşağılanmış hissetme. (Karı ya da koca ile toplum içinde alay etmek, sert bir cevapla kışkırtmak ve gördüğü tepki nedeni ile kendisini yıkılmış hissetmek).
5. Keyif fırsatlarını reddetme, zevk aldığını fark etmede gönülsüz davranma (yeterli sosyal becerisi ve zevk alma kapasitesi olmasına karşın).
6. Yapabileceğini kanıtlamış olmasına karşın, kişisel amaçları için çok önemli ve kritik olan işleri tamamlamakta başarısız olma.(Arkadaşlarına ödevleri için yardım eder fakat kendisininkini yazamaz).
7. Kendisine sürekli olarak iyi davranan, sevgi gösteren kişileri reddetme veya ilgisiz davranma. (Seks partnerini çekici bulmaz).
8. Bu yönde bir talep olmadığı ve istenmemesine rağmen aşırı fedakarlıkta bulunma.
9. Bu davranışların, fiziksel, seksüel veya fizyolojik eziyet görme beklentisiyle ya da bunlara karşılık olarak özellikle vuku bulmaması.


Değerlendirme:
Bu bölümde sayılan kriterlerden beş ve daha fazlasının varlığı ile Mazohistik Kişilik Bozukluğundan söz edilebilir.
Erken yetişkinlik çağında başlayan ve farklı bağlamlarda bulunan, kendine eziyet etme davranışı kalıbıdır. Kişi sıklıkla keyif veren deneyimlerden kaçınabilir, acı çekeceği davranış veya durumlar onu çeker ve kendisine yardım edebilecek kişileri çeşitli bahaneler ile önler. Başarısızlık, aşağılanma, acı çekme, üzüntü içeren durum ve ilişkiler mazoşist kişilik bozukluğu olan kişileri çeker. Bu bozuklukla kaçınılmaz bağlantısı olmamakla birlikte, seksüel mazoşizm de bulunabilir.
Mazoşist Kişilik Bozukluğunun belirgin bir nedeni yoktur; bazı teorilere göre yetiştiriliş tarzı etken olduğu gibi biyolojik nedenler de muhtemeldir. Bu bozukluk nadir görünür ve cinsiyetle veya aile yapısıyla ilgili oluşumu hakkında az bilgi vardır.
Tedavi kişilik bozukluğunun tipine göre değişse de bazı genel prensipler hepsine uygulanır. Aile üyeleri çeşitli şekillerde hastanın problemli davranışlarını ya da düşüncelerini kuvvetlendirir veya azaltırlar, onların katılımı yardımcı hatta sıklıkla gereklidir.
dip not kaynak:http://blog.milliyet.com.tr/mazohistik-kisilik-bozuklugu---test-13/Blog/?BlogNo=12279

Ergenekonun bir numaralı Tanığı:‘Ergenekon davası bir projeydi bitti’

ERGENEKON davası savcılarının verdiği ifadeleri referans gösterdiği Tuncay Güney, SkyTürk 360’ta Şimdi Söz Sende programına konuk oldu. Kanada’nın Toronto kentinden canlı yayın bağlantısıyla programa katılan Güney, ilginç açıklamalarda bulundu. “Ergenekon davası bir projeydi bitti artık. İçerdekilerin çıkması gerekir” diyen Güney “Benim yüzümden tabii ki insanlar cezaevine girmesinler.

Ben vicdanen rahatsızım.

 İşkence görmeseydim o konuşmaları yapmazdım. Ergenekon’un temeli sayılan emniyette verdiğim ifadeler geçersizdir. Devlet beni kullandı. Türkiye’de adalet aramak genelevde bakire aramaktan farksızdır” diye konuştu. Güney, Paris’te öldürülen üç PKK’lı kadının katili Ömer Güney’i tanımadığını belirterek “Paris suikastı faili meçhul kalacaktır” dedi. Ocak 2009’da TRT’de bir programa katılan Güney en son 5 Mayıs 2012’de yazarımız Mustafa Mutlu’ya yazdığı mektupta “Ergenekon bir oyundur” demişti.

26 Ocak 2013 Cumartesi


Metropoll Araştırma Şirketi’nin yaptığı ikinci araştırmaya göre, Türkiye’de her iki kişiden biri basına, yargıya müdahalelerin ve yolsuzlukların arttığını düşünüyor. Katılımcıların yüzde 51.9’u yolsuzluğun arttığını düşünürken yüzde 36.8’i bu görüşe katılmıyor. Yolsuzluğun arttığını düşünenler içerisinde AKP seçmenlerinin oranı 35.1’e ulaşıyor.

Serbest kıyafete destek yok

• Katılımcılar yüzde 71 gibi büyük oranla okullarda kıyafetin serbest bırakılmasını desteklemezken sadece yüzde 24’lük bir kesim bu uygulamayı destekliyor. Uygulamayı AKP’li seçmenlerin de yarısından fazlası (yüzde 59) desteklemiyor. Muhalefet partilerine oy veren seçmenlerin büyük bir çoğunluğu da okullarda serbest kıyafet uygulamasına destek vermiyor. Hükümetin yeni yürürlüğe koyduğu bu uygulamada kendi tabanından bile yeterli destek alamadığı görülüyor.

• Katılımcıların yüzde 54’ü son dönemde hükümetin yargıya müdahale ettiğini, yüzde 30’u müdahale etmediğini düşünüyor. Gerek muhalefet partili seçmenlerin büyük kısmı gerekse de AKP’li seçmenlerin yüzde 42’si hükümetin yargıya müdahale ettiği kanısını taşıyor.

• Katılımcılara “Son yapılan 12 Haziran milletvekili seçiminde verdiğiniz oy için pişmanlık duyuyor musunuz?” sorusu sorulduğunda seçmenlerin yüzde 15’inin vermiş oldukları oydan pişmanlık duyduğu, yüzde 75’inin ise pişmanlık duymadığı belirlendi. • Araştırma bulgularına göre katılımcıların yüzde 32’sinin Türkiye’de yeni bir partiye ihtiyaç duyduğu, yüzde 52’sinin ise ihtiyaç duymadığı belirlendi. Yeni bir siyasi partiye en çok ihtiyaç duyan seçmenler CHP ve MHP’li seçmenler. AKP’li seçmenlerinin bile yüzde 27’sinin kendilerinin de oy verebilecekleri yeni bir partiye ihtiyaç duydukları tespit edildi. • Araştırmanın kritik sorularından biri de “Bu pazar seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz?” sorusu oldu. Bu soruya kararsız, cevapsız ve protesto oyları dağıtılmadan katılımcıların yüzde 39.1’inin AKP’ye, yüzde 17.6’sının CHP’ye ve yüzde 9.8’inin de MHP’ye oy vereceği belirlendi.

25 Ocak 2013 Cuma


İçişleri, Turizm, Milli Eğitim ve Sağlık Bakanları değişti. Erdoğan, iç kabinesi olarak adlandırılan, her önemli karar öncesi danıştığı dört isme bakanlık koltuğu verdi.


Başbakan Erdoğan beklenen hükümet revizyonunu dar kapsamlı tuttu. İçişleri, Milli Eğitim, Sağlık ve Kültür bakanlarının değişmesi siyasi kulisler için sürpriz olmadı. Ancak bu bakanların yerine gelenler isimler ise sürpriz oldu.

Başbakan Erdoğan’ın Afrika gezisi dönüşünde “Her an her şey olabilir” diyerek sinyalini verdiği kabine değişikliği dün gerçekleşti. Perşembe günleri gerçekleştirilen devletin zirvesindeki görüşme trafiği, kabine değişikliği haberiyle son buldu. Görüşme kapsamında ilk olarak Başbakan Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Org. Necdet Özel’i Başbakanlık’ta kabul etti. Görüşme yaklaşık 1,5 saat sürdü. Cumhurbaşkanı Gül ile Genelkurmay Başkanı Org. Özel’in görüşmesi ise saat 15.10’da başladı.
Yıldırım tek kaldı

AK Parti’nin Abdullah Gül başkanlığında kurulan ilk hükümetinden bu yana tüm kabinelerde Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ile birlikte görev alan Sağlık Bakanı Akdağ 10 yıl sonra koltuğuna veda etmek durumunda kaldı. Yıldırım ise kabinenin koltuğu hiç değişmeyen tek ismi olarak kaldı.

Gelenler sürpriz oldu

Revizyon ile koltuğunu kaybeden Şahin, Akdağ, Dinçer ve Günay, kabine değişikliği arifesinde isimleri “gidici bakanlar” olarak telaffuz edilen 4 isimdi. Erdoğan’ın gerçekleştirdiği revizyon bu çerçevede “gidenler” açısından AK Parti grubu ve siyasi kulisleri şaşırtmadı.

Müezzinoğlu da şaşırdı

10 yıldır bakanlık yapan Akdağ, sağlıkta önemli değişim politikalarına imza atan, Erdoğan’a en bağlı isimlerden biriydi. Ancak Akdağ, AK Parti Meclis grubunda geniş bir kesimin sıcak bakmadığı bir isimdi. Akdağ’ın yerine gelen Edirne Milletvekili Mehmet Müezzinoğlu ise revizyonun en sürpriz ismi oldu. AK Parti eski İstanbul İl Başkanı olan Müezzinoğlu, Erdoğan’ın İmam Hatip’ten okul arkadaşı ve AK Parti liderinin en güvendiği isimlerden biri.