cinsel sağlık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
cinsel sağlık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10 Ağustos 2013 Cumartesi

Sevişmeye hazırlanırken sakin olmak, kendinizle ve eşinizle barışık olmak çok önemlidir. Sevişmek; iki insanın mücadelesi ya da güç gösterisi değil, birlikte yaşadıkları özel anlardır. Cinsel ilişkiden önce tüm kızgınlıklarınızı unutun. Sakinleşin. Siz rahatlarsanız eşiniz de rahatlayacaktır.

Ön sevişme, siz birbirinize dokunmadan önce başlar. Tatlı konuşmalar, yumuşak yastıklar, dinlendirici bir müzik her ikinizin de enerjisini artırır. Yemek yedikten sonra sevişmeyin. Vücut enerjisinin başka bir rakibi olmamalı.

Sevişmeden yarım saat önde tuvalet ihtiyaçlarınızı giderin. Dolu idrar torbasıyla cinsel ilişkiye girmek sıkıntı vericidir. Aşırı soğuk ya da aşırı sıcak havalarda sevişmek elektromanyetik alanda dengesizliğe yol açabilir. Sevişmeden önce ve sonra çok çalışmayın. Kaslar gevşediğinden enerji toparlamak zorlaşır.

Hareketleri planlamaktan kaçının. Sürpriz ve doğaçlama olmasına fırsat verin. Eşinizden utanmayın; istediklerinizi ona söyleyin: orgazm olmamışsanız bile! Arkadaşlarınıza ya da kendi kendinize cinsel hayatınızın renksizliğiyle ilgili şikâyet etmek yerine durumun muhatabı yani eşinizle kibar bir şekilde, onu incitmeden konuşun. Emin olun ilk duyduğunda bozulsa bile sonraki günlerde en iyisini yapmak için çaba gösterecektir.
Eşinizde ya da sizde cinsel soğukluk, orgazm olamama, iktidarsızlık, erken boşalma gibi seks kalitesini düşüren durumlar varsa; uzmandan yardım almaktan ya da seks oyuncakları, ürünleri satan mağazalardan alışveriş yapmaktan çekinmeyin.

Sevişmeden önce soğuk içeceklerden, dondurmadan ya da buzdan kaçının. Sevişmeye başlamadan önce sizi tedirgin eden istenmeyen tüyler, ter kokusu gibi faktörleri ortadan kaldırın aynı şekilde eşinizin de bunu yapmasını isteyin. Sevişme öncesinde güzel bir banyo yapmak ikinizin de rahatlamasını sağlar ve ödülünüz muhteşem bir sevişme olur!

7 Adımda Daha İyi Seks!                                                                                                                                                                                                                                                                                Huffington Post araştırmalarına göre kadın ve erkeğin belirli noktalara dikkat ederek daha iyi bir seks hayatına sahip olması mümkün… Sevişmek; psikolojinizi iyileştirir, pozitif bakmanızı sağlar, öz güveninizi artırır ve daha fazlasını!

Daha iyi seks önerilerini okuyun, kendinizi ve eşinizi değerlendirin; önerileri hayatınıza yansıtın. Ateşinizi yükseltmek, daha iyi cinsel hayata sahip olmak küçük ve etkili değişimlerle mümkün oluyor!

Kendi bedeninizle iletişime geçin ve nelerin iyi, nelerin kötü hissettirdiğini anlayın. Kendinizi, vücut şeklinizle ilgili yargılamaktan vazgeçin. Ne kadar kalın baldırlarınız ya da her an şişmeye hazır göbeğinizi kabullenin. Eğer birileri fiziksel durumumuzla ilgili kötü hissettirir.
Kadınlar genel karakter yapısı olarak pes etmeye daha yatkındır. Özellikle konu seks olunca kadınlar erkeklere nazaran daha çabuk vazgeçiyor. Sizi nelerin hayal kırıklığına uğrattığını bulun ve üzerine gidin.

Yatakta nelerden hoşlandığınızı söyleyecek kadar yakınlık duymadığınız bir partnerle aynı yatağı paylaşmamalısınız. İyi bir seks güvende ve huzurlu hissettiğimizde yaşanır. Eğer partnerimize hoşlanmadığımız şeyleri söyleyemiyorsak seks ortalamanın ötesine geçemez. Ayrıca partnerinizin “beyninizi okumasını” beklemek ona da haksızlık olabilir.

Erkekler özellikle cinsellik konusunda kontrol edilmek ya da cezalandırılmak istemiyor. Kendilerini küçük çocuklar gibi hissetmek istemiyorlar. Sinirli ya da incinmişseniz duygularınızı bir yetişkin gibi ifade edin.
Moraliniz bozuk olduğu için seks yapamayacağınızı bile söyleyebilirsiniz. Yapılmaması gereken şey ise seks hayatı üzerinde söz sahibi tek tarafmış gibi davranmak. Seksi bir ödül olarak sunmanın yanlış tarafı ise kendinizi bir anlamda seks objesine dönüştürmüş olursunuz.

Köpeğinizi ya da kedinizi çok seviyor olsanız da yatak odanıza girmemeli, sizinle uyumamalı. Burası özel bir alan olmalı ve evcil hayvanlar yer almamalı. Ayrıca, evcil hayvanlar bu anlamda çok kıskanç olur ve kendileriyle oyun oynanmasını ister. İlgi çekmek için garip hareketler yaparlar ve dikkatinizi dağıtırlar.

Seks iletişim ve samimiyetle alakalı ama eğlenceli de olmalıdır. İnsanın aklını başından da alabilir, bazen bir şeyler yanlış da gidebilir.
Bu tür durumlarda kompleks yapmamak veya karşı tarafın üstüne gitmek yerine gülmek, seksi bir baskı unsuru olmaktan çıkaracaktır.

Partnerinize taparcasına aşık olabilirsiniz ama bu konuda aşırı ciddiyet baskıyı artırır ve seksi bir stres unsuru haline getirebilir.

En iyi seks karşı tarafı da memnun etmeye çalışan partnerle yaşanır. Sekste paylaşım onu güzel yapan noktadır. Teknik olarak harika olan bir ilişki eğer duygular içinde olmazsa da son derece tatsız olabilir.

http://orkidemce.net

15 Nisan 2013 Pazartesi


Bilim adamları, yaşları 65 ila 79 arasında olan 9 bin kadın arasında yapılan araştırmayla vücut şekli, kilo ve beyin fonksiyonu arasında bir bağlantı olduğunu keşfetti.



Araştırmaya katılan tüm kadınların sağlıklı olduğu, fakat vücutlarına bağlı olarak birtakım farklılıklar olduğu ortaya çıktı.



Kilolu kadınlar genellikle daha zayıf beyin fonksiyonu ile bağlantılandırılırken, armut biçimli vücuda (daha geniş kalçalar ve daha dar gövde) sahip kadınların, elma biçiminde vücuda sahip (kalın bel ve geniş omuzlar) kadınlara göre daha fazla etkilendikleri belirtiliyor.

Amerikalı araştırmacılara göre, sorun kalçaların etrafında depolanan yağların türü.



Chicago’daki Northwestern Üniversitesi’nden Diana Kerwin, “Obezite kötü, fakat yağın bulunduğu bölgeye bağlı olarak daha kötü etkileri oluyor” diyor.

Yağ hücreleri sitokin adı verilen moleküller salgılıyor ve bunlar bağışıklık sistemine mesaj gönderiyor.



Bilim adamları bunun beyni etkiliyor olabileceğini ve farklı türde yağ hücrelerinin farklı sitokinler salgıladığını düşünüyor.



Dr. Kerwin, “Eğer bir tür yağ diğerinden daha zararlıysa bunu bulmalıyız ve beyin fonksiyonunu nasıl etkilediğini de öğrenmeliyiz. Yağ, Alzheimer hastalığı ya da beyne kan akışının sınırlanması ile bağlantılı katmanların oluşmasına katkı sağlıyor olabilir” dedi.


27 Şubat 2013 Çarşamba



Ülkemizde cinsel hayatı aktif olan her on erkekten yedisinde görülen erken boşalmaya dair yaygın bir inanış, erkeğin bu sorununda kadının bir rolü olmadığı yönündedir. Erken boşalmada suçun sadece erkekte olduğu var sayılır. Oysa bu tamamıyla yanlış bir algıdır. Erkeğin kendi kendini tedavi etmesi gerektiği söylenir ama bu doğru bir şey değildir. Aslında erken boşalma erkeğin değil çiftin ortak problemidir.

KADIN KLİTORİSİNİ KEŞFETMEYİ VE KULLANMAYI ÖĞRENMEK ZORUNDADIR
Her iki tarafından mutsuz olduğu bir cinsellikte “Sen erken boşaldın, ben de bu yüzden boşalamadım” diyen kadın çok doğru bir şey söylemez. Çünkü kadın da klitorisini keşfetmeyi ve ardından onu kullanmayı öğrenmek zorundadır. Erkek nasıl ki penisini sürterek boşalıyorsa, kadın da klitorisini sürterek boşalır. Bunu yapabilmeyi öğrenmek için de kadınlar önce mastürbasyon yapmalıdır. Mastürbasyon yaptıkça kadın klitorisini hassaslaştırmayı öğrenir ve onu sürterek boşalmayı keşfeder. Mastürbasyon ile öğrendiği becerileri partneriyle olan sevişmelerine ve birlikteliklerine aktarmayı becerebilirse de kadın zamanla cinsel ilişkilerinde boşalmayı başarabilir. Kadının boşalmasında erkeğin penisinin boyunun veya vajinada kalma süresinin uzun olmasının gerçekte bir önemi yoktur. Eğer kadın klitoristen zevk almayı başaramamışsa, boşalmanın sorumluluğunu almamışsa cinsel ilişkide boşalmayı öğrenemez. Demek ki çoğu zaman erkeğin erken boşalması, kadının cinsel ilişkide boşalmasının önünde bir engel değildir. Kadınlar klitorislerini kullanmayı öğrendiklerinde hem cinsel ilişkide hem de karşılıklı mastürbasyonla boşalmayı başarabilirler. Mastürbasyonla klitorisini hassaslaştıran kadın cinsel ilişkilerinde boşalmayı da daha kolay öğrenebilir. Ayrıca erken boşalmayla erkeğin penisi inse bile, erkek işaret ve orta parmağını birleştirip penis gibi kullanabilir, vajina deliğini uyarabilir ve bu sırada başparmağı ile de klitorise dokunarak kadının boşalmasını sağlayabilir. Bu boşalma fizyolojik olarak penis-vajina birlikteliğindeki boşalmaya eşdeğerdir.

CİNSELLİKTE BENCİL OLUNMALIDIR
Erken boşalma tedavisinde hastalarımıza, kadının bedenini, bedensel duyumlarını ve klitorisini keşfetmesini, erkeğin de boşalma öncesi bedeninde olan değişimleri ve bedensel duyumlarını fark etmesini öğretiyoruz. Bu iki öğrenme şekli ortak bir noktada buluştuğunda, tedavi başarılı oluyor. İşin özünde şu var ki herkes kendi hazzından kendi sorumludur. Cinselliği gönlüne göre zorlamadan ve özgürce yaşamak istemek, kendi cinsel mutluluğuna ve huzuruna odaklanmak, sadece içinden geldiği gibi davranıp ilişkinin sonrasında alacaklı ya da borçlu hissi duymamak, kendini sevmek ve istemeyen bir şeye açık açık hayır demek bencillik değildir. Ancak tüm bunlar insanlara bencillikmiş gibi görünüyor. Oysa kişinin kendini tanıması ve anlaması için kendisine odaklanması gerekiyor. Kişi cinsel hayatında her zaman kendisi olmalıdır ve kendisinden daha ideal bir âşık olmadığına inanmalıdır. Kişi kendi bedenini en iyi kendisi tanır ve bunu da en iyi mastürbasyon yaparak keşfeder. Kişinin ilk önce kendisini tanıması, nelerden zevk aldığını keşfetmesi, bedensel duyumlarına odaklanması partnerini tanımasından ve onu tatmin etmeye çalışmasından daha önemlidir. Çünkü birçok kişi bunun tersine inansa da, boşalma veya orgazm bencil bir deneyimdir. Bu nedenle kadının boşalması erkeğin bir görevi değil, kadının sorumluluk alması gereken bir süreçtir. Cinsellikle herkes bencil olmalıdır. Her bireyin kendi cinsel tatmini için gerekli şeyleri talep etmesi ve gerekli olanı yapmayı becerebilmesi gereklidir. Yani kadınların görevi erkekleri tatmin etmek olmadığı gibi erkeklerin görevi de kadınları tatmin etmek olmamalıdır. Herkes kendini tatmininden sorumludur. Herkes kendi sorumluluğunu yerine getirdiğinde cinsellik bir tangoya benzer, hissedilerek yapılır, yalancı değil gerçekten zevk vermeye başlar. Peki, erken boşalmanın önüne geçmek için erkek ve kadın birlikte ne yapabilir? İşte bu sorunla pençeleşen çiftlere altın değerindeki tedavi önerilerim:

KADININ CİNSELLİĞE AKTİF KATILIMI ŞARTTIR
Erkek bedenini partneriyle uyum içinde hareket ettirmeli, şimdiye yoğunlaşmalı, o anı duyumsamalıdır. Cinsel birleşmenin ansızın son bulacağı kaygısı kafasından atmalıdır. Çünkü her cinsel sorun gibi erken boşalma da bu kaygıdan ya da bir rahatsızlıktan kaynaklanabilir. Asıl sorun erkeğin cinsel işlevlerinde değil, bu işlevleri nasıl yerine getireceğine dair düşüncelerindedir. Aklını düşüncelerden arındıramayan, özgür ve doğal bir şekilde cinselliği yaşayamayan erkek, tedirginlik duygusundan uzaklaşamaz ve boşalma sorunu yaşar. Bu nedenle erken boşalmada tedavinin esası, boşalma öncesi cinsel duyumların tekrar tekrar ve uzatılmış olarak yaşatılması ve erkeğin dikkatinin yüksek uyarılma düzeyindeki duyumlarına odaklamasıdır. Boşalma denetiminde doğru uygulandığı takdirde başarılı sonuç veren yöntemler vardır. Kadın bu yöntemlere aktif olarak katılır ve sevecen bir yaklaşım içinde olabilirse, son derece başarılı sonuçlar alınabilmektedir. Bu yöntemler kadının üstte erkeğin altta olduğu bir pozisyonda uygulanır. Erkek cinsel ilişkide bütün dikkatini penisten aldığı duyumlara ve aşk kaslarına odaklar. Erkek gerçekten haz aldığında boşalmak yerine ilişkiyi devam ettirmeyi isteyecektir. Dur-başla tekniği adı verilen uygulamada boşalmayla ilgili en ufak bir endişe olduğunda erkek eşine “Dur” der ve penisini vajina içerisinde hareketsiz tutarak bekler. Bu sırada kontrolsüzce kasılan aşk kaslarını gevşetir. 3 defa bir çiçeği koklar gibi yavaşça nefes alır. Bir mumu üfler gibi yavaşça nefesini verir ve sonra “Başla” diyerek yeniden eşinin gidip gelmesini ister. Erkek bu şekilde boşalmasını kontrol etmeyi öğrenir
Uzm.Psk.Dan. Cem KEÇE Psikoloji

26 Şubat 2013 Salı


Sanılanın aksine erkekler sertleşmelerini daha kundakta kazanıp mezara kadar sürdürebilirler. Sağlıklı olan, normal olan budur. Erkekte sertleşme bozukluğuna “erektil disfonksiyon, empotans, iktidarsızlık” da denir. “... Bir erkeğin sürekli ya da tekrarlayan şekilde, cinsel performans için yeterli penis sertleşmesine ulaşamaması ve/veya bunu koruyamaması”,  “Bir erkeğin en az 6 ay süreyle seksüel ilişki için yeterli penis sertleşmesine ulaşamaması ve/veya bunu sürdürmede yetersizlik” olarak tanımlanır.

Amerika'da yaşayan 40–70 yaşları arasındaki erkeklerin %52'sinin hafif, orta ya da ağır sertleşme sorunu yaşadığı bildirilmiştir. Türkiye'de yaşayan 40–70 yaşları arasındaki erkeklerin %69,2'sinin hafif, orta ya da ağır sertleşme sorunu yaşadığı bildirilmiştir. Bazı ülkelerde yapılan çalışmalara bakarak 40–70 yaşları arasındaki erkeklerin yüzde kaçının orta ya da ağır sertleşme sorunu yaşadığını karşılaştıralım.Türkiye ‘de 40–70 yaşları arasındaki erkeklerin % 36'sıJaponya ‘da 40–70 yaşları arasındaki erkeklerin %34,5'iMalezya ‘da 40–70 yaşları arasındaki erkeklerin %22,4'üİtalya'da 40–70 yaşları arasındaki erkeklerin  %17,2'siBrezilya'da 40–70 yaşları arasındaki erkeklerin  %15,5'isi orta veya ağır sertleşme sorunu yaşamaktadır.Irklar arasında sertleşme sorunun değerlendiği çalışmalar, hiçbir farklılığın olmadığı yönündedir. Irk değil, sosyodemografik değişikliklerin sertleşme sorununda, belirleyici olduğu gözlemlenmiştir.

 Poliklinikte doktorun  “Şikâyetiniz nedir?” sorusuna verilen cevaplar size yakınması olan insanların yaşları hakkında fikir edindirecektir.44 yaşındayım 4 aydır şikâyetim var.82 yaşındayım 6 aydır şikâyetim var.66 yaşındayım birkaç aydır şikâyetim var.32 yaşındayım birkaç yıldır şikâyetim var.16 yaşındayım…Polikliniğe gelen hastaların yaş aralığı değişkendir, sertleşme sorunu her yaşta yaşanabilir. Erken boşalmadan farklı olarak sıklığı yaşla artar.
Sebepleri Nelerdir?
Psikojenik( ruhsal ), sinirsel, damarsal hastalıklar ve hormonal hastalıklar sertleşme sorunlarının belli başlı çatısını oluşturur.
Sertleşme sorununun yüzde 70' e yakın nedeni fizyolojik kökenlidir.
Şeker hastalığı
Hipertansiyon
Kalp hastalıkları
Yüksek kolesterol
Penisin hastalıkları
Bulaşıcı hastalıklar
Geçirilmiş travmalar (Bel travmaları vb…)
Geçirilmiş operasyonlar (Beyin ameliyatları, Prostat kanseri operasyonları vb…)
Radyoterapi
İlaçlar
İlerlemiş yaş
Hormonal sorunlar
-Erkeklik hormonlarının azalması
-Ve diğer hormon dengesizlikleri
Psikojenik sorunlar (Ruhsal sorunlar)
-Depresyon.
-Performans kaygısı.
-Ve diğer psikojenik sorunlar
Düzenli ve sağlıklı besleniyorsanız bedeniniz sizi ödüllendirecektir. Düzensiz ve sağlıksız bir hayat tarzına sahipseniz bedeniniz sizi cezalandıracaktır. Düzensiz ve sağlıksız yaşam tarzının bazı sonuçları soyunuzun geleceğini cezalandırabilir. Örneğin sigara vücudunuza yaptığı sayısız zararın yanında, sperm kalitesini düşürmekte, sperm sayısını azaltmaktadır. Sigara gözlemleyeceğiniz etkisini ise sertleşme sorunlarını tetikleyerek yapar.
Aşağıdaki risk faktörleri sertleşme sorunlarınızı tetikleyecektir.
Stres
Sigara kullanımı
Uyuşturucu madde kullanımı
Aşırı alkol kullanımı
Beslenme bozuklukları
Obezite
Spor yapmama, hareketsiz yaşam
Kalp damar hastalıklarının rolü
Cinsel ilişki sırasında penis sertliğinin başlatılması ve devamı için damarların sağlıklı olması büyük önem arz etmektedir. Vücudumuzdaki tüm damarlarda zamanla ve sağlıksız beslenmenin tetiklediği yağlanma,  damar sertleşmesi olmaktadır. Sertleşmenin ana mekanizmasını sağlayan penis damarlarında yağlanma sistematik olarak penisin sertleşmesinin bozulmasına yol açmaktadır.  Penisteki damar yapıları diğer organlardaki damarlardan daha küçük çapta oldukları için yağlanma daha hızlı olmaktadır.  Penisin durumu kalp krizi geçirilmesi gibidir kalbin beslenmesi gibi penisin beslenmesi bozulmuştur artık. Penis damarların durumu da kalp damarların tıkanmış haline benzetebiliriz. Sertleşme sorunları diğer hangi sorunlara yol açar? Sertleşme sorunu yaşayan erkek profesyonel destek almazsa eşini gardiyan, hayatını zindan, günlerini ziyan edebilir. Ya da olması gerekeni yapar hiç çekinmeden sıkılmadan profesyonel destek almak için doktora başvurur. Doktora başvuran sertleşme yakınması olan erkelerin %90'na yakın tedavi olma şansı vardır eğer başvurmazsa altta sıralanan durumlara maruz kalması muhtemeldir.
Kaygı, stres
Özgüven kaybı
Sosyal ilişkiler üzerinde olumsuz etki
Depresyon
Sertleşme sorununuz varsa doktorunuz size şu soruları sorar
Son 1 ay içinde,
Cinsel faaliyetleriniz sırasında peniste sertleşme ne sıklıkla oldu?
Cinsel uyarılma ile oluşan sertleşmelerin ne kadarlık bir kısmı cinsel ilişkiyi sağlayacak düzeyde idi?
Cinsel ilişki girişimlerinde hazneye giriş (duhul) ne sıklıkla mümkündü?
Cinsel ilişkiler sırasındaki sertliği ne sıklıkla devam ettirebildiniz?
Cinsel ilişkileri tamamlamak için sertleşmeyi sürdürmekte ne kadar zorlandınız?
Cinsel ilişki girişiminde bulundunuz?
Cinsel ilişki girişimlerinizde ne sıklıkla memnun oldunuz?
Cinsel ilişkilerden ne kadar zevk aldınız?
Cinsel uyarılma veya cinsel ilişki sırasında ne sıklıkta boşaldınız?
Cinsel uyarılma veya cinsel ilişki sırasında ne sıklıkta orgazm (doyum) hissi yaşadınız?
Ne sıklıkla cinsel istek duydunuz?
Cinsel isteğinizin düzeyini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Cinsel hayatınız genel olarak ne kadar tatminkardı?
Eşinizle cinsel ilişkiniz ne kadar tatminkârdı?
Sertleşmeyi sağlamak ve devam ettirme konusunda kendinize güveninizi nasıl değerlendiriyorsunuz?
TEDAVİ
Çeşitli ilaç tedavileri ve beraberinde uygulanan psikoterapi birçok hastada yüz güldürücü sonuçlar vermektedir.
Medikal tedavi yöntemleri nelerdir?
Sertleşme sorunu yaşayan hastalarda yapılan çalışmalardaki başarı, klinik etkinlik oranları aşağıdadır.Amerikan toplumunda %74–78 ,Avrupa'da %79–82, İskandinav ülkelerinde %93, Afrika'da %91,2, Türkiye'de  %75,6.
Penise enjeksiyonla ilaç tedavisi doktor tarafından gerektiğinde önerilecektir.
Cerrahi tedavi uygun hastalarda uygulanır, penisin kan akımını artıran operasyonlar, yarı sert protez tatbiki, şişirilebilir protezler tatbiki (pahalı olan).
Sağlanacak kalıcı sağlıklı cinsel yaşam için ürologunuz ve psikiyatrınız işbirliği içerisinde olması gerekmektedir.
Sertleşme şikâyetiniz nedeni ile destek almak için çekinmeden randevu almalısınız!

Op. Dr. Tuncay TAŞ Üroloji

ABD’nin en ünlü doktorlarından olan ve televizyonda milyonlarca takipçisi bulunan Hürriyet yazarı Mehmet Öz, “Pen.s, ölçme çubuğu gibidir. Erkeğin sağlıklı olup olmadığını gösterir” dedi.

HuffPost Live’a konuk olan Öz, şunları söyledi: “Ereksiyon sorunu, organın kanla dolmasını sağlayan hücrelerin vücudun başka yerlerinde düzgün çalışmadığının göstergesidir. Erekte olamıyorsanız böbreğininizde, kalbinizde, beyninizde, cildinizde sorun olabilir. Böyle bir sinyal aldığında insanlar utanmak yerine tedbirli davranmalı, çözüm için uzmanlara başvurmalı.”